| Ama paralarını aldım zaten. NasıI bir gün geçirecekleri kimin umurunda? | Open Subtitles | ولكن أنا معي نقودهم من يهتم بأي نوع من الأيام سيقضوه |
| paralarını geri istiyorlar, ama bunu karşılayamayız. | Open Subtitles | يريدون استعادة نقودهم لا نستطيع ان نتحمّل ذلك |
| Millete paralarını geri verseydik şu kıvırcığın parasını bile ödeyemeyecek duruma gelirdik. | Open Subtitles | كنا لن نقدر ان نتحمل ثمنها لو كنا اعدنا اليهم نقودهم |
| Seninle parayı çekme konusunda konuşmak istedim. | Open Subtitles | العملاء أرادوا التحدث معك بخصوص سحب نقودهم |
| İnsanlar Paralarının büyük bir kısmını sağlık sorunları ve içme suyu için harcıyorlardı. | TED | فالناس كانت تنفق نقودهم على المواضيع الصحية وشرب المياة. |
| Neden paralarını geri vermeye bu kadar hevesliydin? | Open Subtitles | اعنى, لماذا كنت حريصا هكذا على إعادة نقودهم ؟ |
| İnsanlar paralarını geri istiyor. Ve salonun 9/10'u boş. | Open Subtitles | الناس يطالبون بإستعادة نقودهم السينما تسعه و عشره فارغه |
| Biz paralarını çalmazsak, televizyondaki rahipler çalacak. | Open Subtitles | إن لن نسرق نقودهم سيعطونها إلى مبشر تلفازي ما |
| Leo şarabını, başkalarının paralarını korumaları gibi korur. | Open Subtitles | ليو يحمي نبيذه.. كما يحمي الآخرون نقودهم |
| Onlar bizim Noelimizi aldı. Biz de onları paralarını alacağız. | Open Subtitles | لقد استولوا على عيد ميلادنا وسنأخذ نقودهم |
| Birisinin paralarını çaldığını düşünüyorlar Biriktirdikleri tüm paraların bir anlamı var. | Open Subtitles | بدأوا يخسرون نقودهم كل سنت قاموا بتوفيره |
| paralarını makinelere veya masalara sürekli akıtacak kadar yeterli. | Open Subtitles | مجرّد سكر كافي كي يجعلهم ينفقون نقودهم على الآلات و على طاولات القمار |
| Eğer paralarını bulursanız tüm borcunuzu silerim. | Open Subtitles | و إن إستطعت أن ترجع لهم نقودهم فسأزيل عنك دينك |
| Bombalarının patladığını gördüler şimdi de paralarını istiyorlar. | Open Subtitles | لقد رأو قنبلتهم تضيع واراو استرجاع نقودهم |
| Evet, bütün hayvan sahipleri paralarını geri istedi. | Open Subtitles | أجل , جميع مالكي الحيوانات الأليفة يريدون أستعادة نقودهم. |
| Sadece yemekleri götürüp parayı alacaktı. | Open Subtitles | لأنه كان فقط يجب عليه تسليم الناس الطعام وأخذ نقودهم |
| İşçiler kazandıkları parayı memleketlerindeki ailelerine yollarlar. | Open Subtitles | يقوم العمال بتحويل نقودهم إلى مسقط رؤوسهم ليعطوها لعائلاتهم |
| Senin ne yaptığını da biliyoruz. İnsanların parasını alıyorsun, yanına kar kalıyor. - Böyle konuşamazsın. | Open Subtitles | نحن نعرف ما هو عملك ,أنت تسرق من الناس نقودهم و تهرب بها |
| parasını size yatıran bazı huzursuz müşterileri temsilen buradayım. | Open Subtitles | إني ممثل عن بعض الزبائن الغير سعداء للغاية الذين أستثمروا نقودهم معك. |
| GELECEĞİN SESİNİ DİNLEYİN ...zenciler Paralarının yettiği yerde kendi evlerini satın alabilecek. | Open Subtitles | اينما يذهبوا سيحملوا نقودهم معهم |
| Birileri paralarına el koyar diye korkuyorlar, hem de her sentine. | Open Subtitles | بدأوا يخسرون نقودهم كل سنت قاموا بتوفيره |