| O zaman, tehlikeli bir hal aldı demektir. Yoksa sana neden para versinler ki? | Open Subtitles | لابد أن الأمر خطير وإلا لما دفعوا لك نقودًا |
| Paranın gümbürtüsü. Nereye dönersen dön, para akıyordu. | Open Subtitles | زئير النقود، وكأن أي مكان تلتفت اليه يتدفق نقودًا |
| Bu tatlı para için bayağı tatlı para ödedim, ama değdi. | Open Subtitles | لقد دفعتُ نقودًا كثيرة في هذه العملة الجميلة ولكن كان الأمر يستحق |
| - para yok, beleş, benden. Hadi ama, şu küçük kız için. | Open Subtitles | لا أطلب نقودًا ولا رهبنة، بل مجّانًا، فهيّا من أجل هذه الطفلة الجميلة. |
| Amirinin seni olay yerinden para alırken görmesi polislik hayatının bittiği anlamına gelir. | Open Subtitles | ضابطك المُشرف رآك تأخذ نقودًا من مسرح جريمه كان يفترض بهذا أن يكون آخر عهدك بالشرطة |
| - Hayır! Kan bağışlayarak fazladan para kazanıyordu. | Open Subtitles | كان يجني نقودًا إضافيّة من التبرّع بالدم |
| Seni gördüğümde para aldın, sonra bir kısmını geri koydun. | Open Subtitles | لقد رأيتك تأخذ بعض النقود وتضع نقودًا أخرى |
| Kendileri para kazandıkları müddetçe senin para kazanıp kazanmamanı umursamıyorlar. | Open Subtitles | كما لو أنّهم لا يأبهون إذا كنت تكسب نقودًا طالما هم يكسبون نقود |
| Şimdiden neredeyse 10,000 dolarımız var ve, illa para olmak zorunda değil. | Open Subtitles | حسنٌ، إنّنا نملك مسبقًا حواليّ عشرة آلاف، و وليس ضروريًّا أن يكون المبلغ نقودًا. |
| Larry, cüzdanında para varmış numarası yapıp o ihtimamlı dansından yaptı gene. | Open Subtitles | تظاهر "لاري" برقصتهِ عندما يتظاهر أنَ لديه نقودًا في محفظته |
| - Bunun için önce onlardan para istedin mi? | Open Subtitles | -هل طلبتِ منه نقودًا قبل أن تفتحي الباب؟ |
| İstediğinizden fazlasını temin edecek kadar para verdiniz. | Open Subtitles | -منحتموني نقودًا تكفي لصنع أضعاف ما تطلب |
| Okulun, barınman, korunman-- Hepsi oldukça fazla para gerektiriyor. | Open Subtitles | مدرستك، إقامتك وحمايتك، كل ذلك يكلف نقودًا... |
| Sonunda biraz para kazanacağız kölelerden. | Open Subtitles | ونكسب أخيرًا نقودًا من أحد أولئك الزنوج |
| Ona parasını verin. Hem de çok para ama bu da yetmez ki. | Open Subtitles | ستكون مجبرا على إعطائه نقودًا - الكثير من النقود، لكن لن تكون كافية - |
| Elma yerine para koy. | Open Subtitles | ضع نقودًا بدلا من التفاح |
| Spartacus, halkının para taşımasından hoşnut olmaz. | Open Subtitles | -سبارتاكوس) لا يفضل أن يحمل قومه نقودًا) |
| Joey, başını bu uyuşturucu işlerine bulaştırmadan birkaç ay evvel bana bir miktar para vermiştin. | Open Subtitles | (جوي)، إنّك حين كنت منتشيًا منذ بضعة أشهر أعطيتني نقودًا. |
| Spartacus, halkının para taşımasından hoşnut olmaz. | Open Subtitles | -سبارتاكوس) لا يفضل أن يحمل قومه نقودًا) |
| para kaybettiğinde neden herkes "benim, benim" diyor da, bunu kaybettiğinde "benim değil, benim değil" diyor? | Open Subtitles | لماذا عندما يجد الناس نقودًا ضائعة يقولون "جميعًا: "هذا لي، هذا لي ولكن عندما يجدون واقي ذكري ضائع يقول الجميع: "هذا ليس لي، ليس لي"؟ |