| Sadece bazı insanların, büyük öfke sorunları var diyelim. | Open Subtitles | دعينا فقط نقول بأنه يوجد شخص ما غاضب جداً في هذا المكان |
| Kalıcı bir servetleri yoktu diyelim. | Open Subtitles | دعينا فقط نقول بأنه لم يكن هناك وفرة إستقرارِ. |
| - Hayır, hayır. Cevapladıysan bile unutmuşuz diyelim. | Open Subtitles | لماذا لا نقول بأنه إذا كنتِ أجبتي فنحن نسينا الإجابة |
| O yüzden diyelim ki adamınız Cheri Jo'yu haklamış olsun. | Open Subtitles | لذا، دعنا فقط نقول بأنه قتل شيري جو |
| Şöyle diyelim; | Open Subtitles | دعنا فقط نقول بأنه لدي بعض الترتيبات |
| Benim evimde hiçbir şey karşılıksız değildir diyelim. | Open Subtitles | دعينا نقول بأنه لا شيء مجاني في منزلي |
| İşine aşık bir Yargıç, diyelim ki evinde sokuldu. | Open Subtitles | ...القاضي ...كان متفاني في عمله دعنا نقول بأنه قد لُدغ |
| Beraberlik diyelim mi? | Open Subtitles | لِمَ لا نقول بأنه تعادلنا؟ |