| Bu kadar uzun süre yalan söylenmiş olması saçmaydı zaten. | Open Subtitles | كان أمراً سخيفاً أن نكذب عليه طوال الوقت بأي حال |
| Ben bu kadının cesedini pencereden atınca bizim yalan söylemediğimizi anlarsın! | Open Subtitles | عندما ألقى بجثة هذه السيدة من النافذة ستعرف أننا لا نكذب |
| Belki kendimize yalan söylüyorduk ama sonsuza kadar sürecekmiş gibi hissettik. | Open Subtitles | وربما كنا نكذب على بعض ولكن شعرنا بانه سوفه يدوم لللابد |
| Daha iyi bir hikaye uydursaydın yalan söylediğimiz bu kadar belli olmazdı. | Open Subtitles | لو كلفت نفسك بالخروج بقصة أفضل فلن يكون من الواضح أننا نكذب |
| Tamam ama soran falan olursa yalan söylemek kabalık olur. | Open Subtitles | حسناً, ولكن ان سأل احد سيكون من الوقاحة ان نكذب |
| Bazen sevdiklerimiz için yalan söyleriz. Özellikle mevzu bahis aile olduğunda. | Open Subtitles | أحياناً نكذب من منبع الحب خاصة إن تعلق الأمر بالأسرة، صح؟ |
| Ona yalan söyleyip düğünün olacağını davetiyenin de posta kutusunda olduğunu söyleriz. | Open Subtitles | حسناً ، يمكننا أن نكذب ونخبرها أن الزفاف موجود والدعوات في البريد |
| Ve yaşımız hakkında da çok kolayca yalan söyleyebiliriz. | TED | ويمكننا أن نكذب على الإنترنت عن حقيقة عمرنا بمنتهى السهولة ايضاً. |
| Yabancılara, iş arkadaşlarımıza söylediğimizden daha çok yalan söylüyoruz. | TED | نكذب على الغرباء أكثر مما نكذب على زملاء العمل. |
| Kendimizi korumak için veya kendi çıkarımız için ya da başkasının çıkarı için yalan söyleriz. | TED | نكذب لكي نحمي أنفسنا أو لمكسب شخصي أو لمكسب شخص آخر. |
| İflah olmaz yalancılar da var, ama onlar istisna, çok küçük bir grup. Boş yere yalan söylemeyiz. | TED | هنالك بعض الكذابيين المرضيين, لكنهم يشكلون جزء صغير من السكان. نحن نكذب لسبب. |
| Sen ve ben birbirimize asla yalan söylemeyeceğiz. | Open Subtitles | ليس لدى أنا و أنت أى دافع يجعلنا نكذب على بعضنا |
| yalan söylememek en iyisi. Bırakalım öfkelensin. | Open Subtitles | من الأفضل أن لا نكذب فليغضب ما يشاء من الغضب |
| Herkes senin adil biri olduğunu bilir. Size yalan söylemeyiz. | Open Subtitles | بصدق نحن لا نكذب عليك نحن نقول لك الحقيقة |
| Ama dinimin kötü yanı bu... yalan söyleyemeyiz. | Open Subtitles | ولكن الشئ المؤسف فى ديانتى أننا لا نستطيع أن نكذب |
| Onlarla konuşmazsak, bize yalan söyleyemezler, biz de onlara yalan söylemeyiz. | Open Subtitles | إن لم نتحدث إليهم لا يمكن أن يكذبوا و لا يمكن أن نكذب نحن عليهم |
| - Sana bütün gece yalan söyledik! | Open Subtitles | كلا الحقيقة أننا نكذب عليك طوال الليل أجل |
| Ama onların bize yalan söylediği gibi biz de onlara yalan söyleyebiliriz. | Open Subtitles | لكن كما كذبوا علينا, يمكننا أن نكذب أيضاً. |
| Bir yalan üzerine çalışıyorduk. | Open Subtitles | فإنهم سيستعملوننا فترة اطول.. نحن لا نكذب عليهم بهذا |
| Her an yalan söylüyoruz beyler. Öyle çok söylüyoruz ki bu artık bir lisan oldu. | Open Subtitles | الرجال نكذب طوال الوقت نكذب وكأنه في قاموس اللغة |
| Annem ve ben birbirimizi sürekli kandırırız. | Open Subtitles | انا وامى كنا نكذب لبعضنا البعض كل يوم |
| - Lütfen. Kimse buna inanmayacak. - Ailesi, Yalanımızı anlayacaktır. | Open Subtitles | لن يصدق أحد ذلك سوف تكتشف الأسرة أننا نكذب |
| Kimi kandırıyoruz Will. | Open Subtitles | على من نكذب يا ويل |