"نكون فيها" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğumuz
        
    • kez
        
    Ama araştırıIması gereken başka geniş bir evren var, bizim devler olduğumuz, tuhaf bir dünya, çok küçüklerin garip dünyası. Open Subtitles لكن هناك فسحة أخرى في الكون يمكن إستكشافها مملكة غريبة نكون فيها نحن العمالقة العالم الغريب لما هو صغير جداً
    Oh, Doğum günülerin önemi hakkında ve sahip olduğumuz en önemli yeteneğe minnettar olmamız için bize harika bir şans verdiğini hakkında küçük bir konuşma yaptık Open Subtitles بالفرصة المثاليه التي نكون فيها ممتنين للهبة الأكثر أهمية، الهبة التي لدينا أمي، مالذي تفعلينه؟
    Bizi öpüşürken görmemek için, bizim olduğumuz odaya girmeden önce haber veriyor. Open Subtitles مازال يقوم بهذا الشئ كأنه يعلن عن قدومه قبل أنا يدخل أي غرفة نكون فيها حتى يتأكد من ألا يرانا و نحن نقبّل بعضنا
    Dün gece ilk kez o şekilde baş başa kaldık. Open Subtitles ليلة أمــس كــانت المــرة الأولــى التي نكون فيها وحدنا على هذا النحو
    1500 metre yükseklikten ilk kez atlamayacağız. Open Subtitles هل تعقتد بأنها فكرة جيدة .. ؟ ليست المرة الأولى التي نكون فيها في نادي الميل العالي
    Bence eşcinselsin. Bence eşcinsel aşığın sevişmek üzere olduğumuz her sefer telefon ediyor ve seni çağırıyor. Open Subtitles أظن بأنك شخصٌ غريب الأطوار في كل مرةٍ نكون فيها معاً لابد أن يرن هاتفك فيها
    Bu beraber olduğumuz son sefer olabilir. Open Subtitles قد تكون هذه المرة الأخيرة التي نكون فيها معاً
    Ve beraber olduğumuz her anı yerden yere vurmadığın zaman da gayet eğlenceli birisin. Open Subtitles وحينما لا تنهارين في كلّ لحظة نكون فيها معاً تكونين حينها ممتعة ..
    Daha çok veya daha az ayrıcalıklı olduğumuz durumlar arasında dönmemize yardımcı olması için bu soyut yapıları kullanabiliriz. TED يمكننا جميعًا استخدام تلك الهياكل المُجردة لتساعدنا على أن نوازن بين الأوضاع التي نكون فيها ذوي امتيازات أكثر وذوي امتيازات أقل.
    Özellikle de dışarıda en zayıf olduğumuz anı bekleyen yeni tehditler varken. Open Subtitles ... عندما يكون هناك تهديداً جديداً لنا ينتظر اللحظة التي نكون فيها في قمة ضعفنا
    Ben birlikte olduğumuz zamanlarda sabah kalkıp gittiğinde sürekli şunu düşünüyorum. Open Subtitles ... أنا ... في كل مرة نكون فيها معاً عند الصـباح ... أفكر
    İlk kez onunla 5 dakikadan daha uzun bir süre anlaşabildik. Open Subtitles التي نكون فيها على نفس النسق لأكثر من خمسة دقائق
    Aile olarak son kez bu arabada bir araya gelmiş olabiliriz. Open Subtitles ربما تكون هذه المرة الأخيرة التي نكون فيها جمعينا بالسيارة كعائلة هاي ..
    Çünkü bu, son kez bir arada oluşumuz. Open Subtitles لأن هذه ستكون المرة الأخيرة التي نكون فيها معاً
    Evlendiğimizden beri ilk kez gerçekten yalnız kalıyoruz. Open Subtitles هذه أول مرة نكون فيها وحيدين حقاً... منذ أن تزوجنا.
    Seninle ilk kez yalnız kaldık. Open Subtitles هذه أول مرة أنا وأنتِ نكون فيها سوياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more