| Çocuklar Pong oynarken oluşan göz hareketlerini takip ediyoruz. | TED | و بينما يلعب الطفل , نلاحق الأماكن التي ينظر إليها | 
| Ama takip ettiğimiz adam kötü şöhretli Monkey D. Luffy! | Open Subtitles | نحن نلاحق رجل سيء السمعة يدعى مونكي دي لوفي | 
| Bir katilin peşindeyiz, fahişenin değil. | Open Subtitles | نحن نلاحق القاتل ، وليس حفنة من المومسات. | 
| Beni iyi dinle, Nolan. Bu çok gizli. Azılı bir suçlunun peşindeyiz. | Open Subtitles | الان اسمع، نولان، هذا من الاسرار الكبيرة نحن نلاحق مجرم متمرس | 
| Hatırladın mı beni? Ben, Buddy Lowe. İkimiz de Carla'nın peşinden koşardık. | Open Subtitles | هل تتذكرني , أنا بودي لوف , لقد كنا دائما نلاحق تلك الفتاة كارلا مع بعضنا البعض | 
| Departmanın en iyi adamları paçaları sıvamış pezevenk peşinde koşuyor. | Open Subtitles | أفضل رجال القسم نلاحق القوادين مع وجود سراويلنا عند كاحلينا | 
| Bu gidişle yakında teslim tarihi geçmiş kütüphane kitaplarının peşine düşeriz. | Open Subtitles | قريباً سنكون نلاحق المتهربين من اعادة الكتب للمكتبة | 
| Katil, kendi kuyruğumuzu takip etmemizi istiyor. Bunun anlamını biliyor musunuz? | Open Subtitles | يجعلنا القاتل نلاحق أذيالنا، أتعرفون ما الذي يعنيه ذلك؟ | 
| Bu kızları takip edeceğiz ve bardaki kızın hangisi olduğunu söyleyeceksin. | Open Subtitles | يجب أن نلاحق الفتيات وستخبريني أي منهم التي إقتربت منكي في الحانه | 
| Bir şey görüyor musun? Ufak bir meltemi takip edemeyiz şimdi. | Open Subtitles | هل ترين شيئا , هيا لايمكننا ان نلاحق كل غبرة بالجو او قطرة مطر | 
| Şimdi, izin verirseniz, ...bir şüpheliyi takip etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | والآن، لو أذنتِ لنا إننا نلاحق مشتبهاً به | 
| Üç aydır bu adamın peşindeyiz. Nasıl biri olduğunu görmek istemiyor musun? | Open Subtitles | نحن نلاحق هذا الرجل منذ 3 أشهر ألا تودّ رؤيته؟ | 
| peşindeyiz. Kazı alanında ilerliyor. | Open Subtitles | نحن نلاحق الهدف انة يتحرك سريعا الى الاسفل | 
| Bir çocuk katilinin peşindeyiz, Dr. Brennan. | Open Subtitles | نحن نلاحق قاتل أولاد أيتها الطبيب برينان | 
| Kenton bizi buna yönlendiri böylece kızı bulacak ve Hollingsin peşinden gidecektik, ve hiçbir zaman da bulamayacaktık. | Open Subtitles | قام هولينغز بوضع الدليل و بالتالي نجدها و نلاحق هولينغز و هو الذي لن نجده أبداً | 
| Hangi aşamada aklı başında insanların peşinden gidip yüksek bir yerlere çıkacağız? | Open Subtitles | ما المغزى أننا نلاحق أناس عقلاء و نأخذهم إلى مكانٍ عالي؟ | 
| Hayat, bu herifin peşinden bir beş hafta daha koşmak için çok kısa. | Open Subtitles | الحياة لا تستحق أن نلاحق مثل هذا الرجل لمدّة خمسة أسابيع أخرى | 
| Korkarım ki zorunda. Ve ne yazık ki peşinde olduğumuz sadece cadı değil artık. | Open Subtitles | اخشى أنها كذلك، ولسوء حظك نحن لا نلاحق الساحرة فقط الآن | 
| Babalarımızın saklamak için büyük sıkıntılar çektiği bir adamın peşinde buralardayız. | Open Subtitles | الآن نحن هنا نلاحق الرجل الذي عانى الآباء كثيراً لإخفائه | 
| onlar kazı yaparken bizi bi kazmanın peşine sürüklediler. $9 milyon başka bi yerde. | Open Subtitles | لقد أرسلانا نلاحق الحفّار ريثما يحفرون لأجل التّسعة ملايين في مكانٍ ما آخر. | 
| Bu yalnızca bir kısmı. Halen geri kalanının izini sürüyoruz. | Open Subtitles | هذا مجرد جزء من المال مازلنا نلاحق الباقي | 
| Bunca zamandır gerçek teröristlerin peşindeydik ama bize de tuzak kurdular. | Open Subtitles | كنا نلاحق الإرهابيين طوال الوقت في الفندق وقامت الكاميرات برصدنا أيضاً | 
| Yani biz Üçlemeci'nin peşindeyken sen de öyleydin. | Open Subtitles | إذا بينما كنا نلاحق قاتل الثالوث كنتَ تُلاحقه أيضاً |