| Belki de geri dönmeliyiz. - Bence biraz etrafa bakalım, dolaşalım. | Open Subtitles | ـ أعتقد أنه لابد أن نعود ـ ألن نلقي نظرة حتى؟ |
| Şimdi de Yeni Güney Galler'de neler olacak bir de ona bakalım. | Open Subtitles | لذا دعونا نلقي نظرة على ما الذي سيحدث في نيو ساوث ويلز. |
| - Angela'ya anlamlı gelen bir şey degil. - Gidip kendimiz bakmalıyız. | Open Subtitles | لا شيء كان يعني شيء لأنجيلا سوف نلقي نظرة من أجل أنفسنا |
| Bu soruyu cevaplayabilmek için bu dünya haritasına bir göz atalım. | TED | للإجابة على ذلك السؤال، دعونا نلقي نظرة على خريطة العالم هذه. |
| Şu bize getirdiğin şeylere bir bak. | Open Subtitles | الأن، نلقي نظرة لتلك الأشياء الجيدة التي أحضرتها لنا، حسناً؟ |
| Tamam. Genç erkeklere bakmak hoşuna gidiyor. | Open Subtitles | حسنا , نريد الآن أن نلقي نظرة على ذلك الشاب |
| Bunlara bir bakalım: Somut olmalı. | TED | دعونا نلقي نظرة عن قرب عليها: يجب أن يكون ملموساً. |
| Şimdi güneş enerjisi bakalım. | TED | التالي، دعونا نلقي نظرة على الطاقة الشمسية |
| Akademik olarak en iyi performansı sergileyene bir bakalım: Çin'in Şangay bölgesi. | TED | دعونا نلقي نظرة على أفضل الأكاديميات أداءً: إقليم شانغهاي بالصين. |
| Tamam, ilk önce uzun olana bakalım. | TED | حسنا، دعونا أولا نلقي نظرة على أطول فيديو، اتفقنا؟ |
| Evet, hadi verilere biraz bakalım. | TED | حسنا، لذلك دعونا نلقي نظرة على قليل من البيانات. |
| Fakat önce PMS'in Amerikan kültürüne nasıl kati bir şekilde yerleştirildiğine bir bakalım. | TED | ولكن أولا دعونا نلقي نظرة على مدى ترسخ فكرة أعراض ما قبل الدورة الشهرية بقوة في الثقافة الأمريكية. |
| Ya da güç kaynağı tükenmiştir. 10000 yıl çok uzun bir zaman. - Daha yakından bakmalıyız... | Open Subtitles | او ان مصدر طاقتها قد استنفذ يجب ان نلقي نظرة اقرب |
| Ama emin olmak için güvenlik bandına bakmalıyız. | Open Subtitles | لكن علينا أن نلقي نظرة على شريط الأمن للتأكد |
| Bir anlığına hayal gücü tarafından şu ana kadar meydana getirilmiş en muhteşem kültür sahasına, Polonezya'ya bir göz atalım. | TED | حسناً، دعونا نلقي نظرة على أعظم ميدان ثقافي تم إيجاده بالخيال من قبل بولينيزيا |
| Büyük Krize şöyle bir göz atalım. | TED | دعونا نلقي نظرة على فترة الكساد الكبير. |
| Whitman Price'ın yuttuğu elmas, bir bak. | Open Subtitles | انها، اه، الماس أن ويتمان الأسعار ابتلع. نلقي نظرة على ذلك. |
| Beynine daha yakından bakmak için bir MRI isteyeceğim. | Open Subtitles | هذا خطأ فادح سنطلب بعض الأشعة حتى نلقي نظرة قريبة من مخك |
| o zincirleri koparmak oldukça zor çantana bir bakabilir miyim? | Open Subtitles | ومن الصعب جدا لكسر واحد من تلك الأشياء خارج. العقل إذا كان لنا أن نلقي نظرة في حقيبتك؟ |
| O yüzden bir dahaki sefere şık ayakkabılarınız ve elinizde kapuçinonuzla dışarı çıktığınızda etrafınıza bir bakın. | Open Subtitles | المرة القادمة التي تتدخل بها مع حذائك والسفر كابتشينو، نلقي نظرة حولها. |
| baksak iyi olacak, Japonlar nehri geçerse bu adamları çıkaramayız. | Open Subtitles | من الأفضل أن نلقي نظرة لو اليابانيون عبروا ذلك النهر, لن نستطيع أن نخرج هؤلاء الرجال |
| - Ben de ocağa bir bakayım dedim. - İzninizle etrafı gezdireyim. | Open Subtitles | اعتقدت أنك كنت نلقي نظرة على هذا المحجر اسمحى لي ان أريه لك |
| Pekâlâ, o zaman buna da bakmamız gerekecek. | Open Subtitles | حسناً، اعتقد انه يجب علينا ان نلقي نظرة على هذا ايضاً |
| Binbaşı ve Batou, Dahlin'in raporuna bir göz atın. | Open Subtitles | الرائد و باتو نلقي نظرة على تقرير دهلين. |
| Annenle, harika çizimine bakıyorduk. | Open Subtitles | نلقي نظرة على رسمتك الجميلة .. هل أعجبتك؟ |
| Dairenize bakmamın bir sakıncası var mı? | Open Subtitles | هل تمانع في أن نلقي نظرة داخل شقتك؟ |
| Belediyedeki bayan gelecek ve gidip çukura bakacağız. | Open Subtitles | هذي سيدة المنتزهات ستأتي ونذهب نلقي نظرة على الحفرة |
| - Bizden bakmamızı istediler. Farklı çürümeyi düşünürsek bunlar uyuşturucuyla ilgili olmayabilir. | Open Subtitles | طلبوا منا أن نلقي نظرة على القضية نظراً لإختلاف مراحل التعفّن |