Bugünün yaşam tarzı sizi gergin ve sabırsız mı yapıyor? | Open Subtitles | هل نمط الحياة اليوم يجعلك متوتر و غير صبور ؟ |
Bir yaşam tarzı, bunu her gün yapıyoruz, sadece karnavala oynamaya giderken değil. | Open Subtitles | بل نمط حياة نقوم بهذا كلّ يوم، وليس فقط عندما نمارس لعبة التقمّص |
Hiç rastgele değil, belki de. Belki burada bir düzen var. | Open Subtitles | ربما يقصد انه ليس عشوائيا البته و كأنه هنالك نمط ما |
Aynı mantıkla düşünebiliyor olmalıyız. Bu sebepten bir şablon keşfedebilirim. | Open Subtitles | سأفكّر مثلها على الأرجح، فلربّما أقدر على إيجاد نمط لكتاباتها |
Bu model etoburların avlarına dikkat çekmeden yaklaşmasıyla aynı şekilde. | Open Subtitles | نمط مشابه لتلك التي آكلة اللحوم استخدامها لساق فريسة كبيرة. |
Sadece suyun akışıyla oluşabilecek dendritik (ağaç dallanmasına benzer/dallanan) bir akış şekli. | TED | نمط متفرع للصرف يمكن أن يتكون فقط بواسطة تدفق السوائل. |
İkimizi geçindirmeye yetmez ve senin bu hayat tarzını karşılamaz. | Open Subtitles | ليس كافياً ليدعمنا الإثنين خصوصاً مع نمط الحياة الذي تعيشينه. |
Çünkü toplumun düzeyini geometrik ölçekleme ile haritalıyorlar. Bu bilinçli bir desen, karınca yuvaları gibi bilinçsiz bir fraktal değil. | TED | انهم يرسمون السلم الاجتماعي على شكل السلم الهندسي, انه نمط واع. وليس من اللاوعي مثل كسورية تل النمل الأبيض. |
Bir izleyici olarak, izlerken beynimde özel bir kalıp vardır. | TED | الآن وبالنسبة لي، كمشاهد، يظهر نمط مميز في دماغي عند مشاهدتي لذلك المشهد. |
Tek bildiğim, bu rastlantısallığın bir düzeni olduğu. Ama şimdilik ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | كل ما أعرفه بأن هناك نمط للعشوائية فقط لا أدري ما يكون بعد |
Bir evsizle, yani yüksek riskli yaşam tarzı olan biriyle başladı. | Open Subtitles | لقد بدأ بهاربة و هي ضحية ذات نمط حياة عالي الخطورة |
Ben o aile tarzı paylaşımlarda yokum. Aşağılık herifin tekisin. | Open Subtitles | أنت تعرف أنني لا أحب نمط الأسرة هذا أنت أحمق |
Ben o aile tarzı paylaşımlarda yokum. Aşağılık herifin tekisin. | Open Subtitles | أنت تعرف أنني لا أحب نمط الأسرة هذا أنت أحمق |
Aynı şekilde düşünebilirim. Belki ben bir tür düzen bulabilirim. | Open Subtitles | سأفكّر مثلها على الأرجح، فلربّما أقدر على إيجاد نمط لكتاباتها |
Ve gösterdi ki, aslında bugün, insanların düzen tanıma mekanizması protein kıvırmada en iyi bilgisayardan daha iyi. | TED | واثبتت بأنه اليوم في الحقيقة، أن نمط آلية الاستيعاب لدى الإنسان أفضل في طي البروتينات أكثر من أي حاسوب. |
Bu eşim ve mutfakta kahvaltı hazırlıyor. Zaman ve mekan içinde hareket ederken, mutfakta günlük bir şablon var. | TED | هذه أنا و زوجتي نعد الافطار في المطبخ. و بينما ننتقل في المكان و الزمان، نمط حياة تقليدي جدا في المطبخ. |
Ama Hint Polis Servisine katıldım. Ve o zaman bu polis faaliyeti için yeni bir model oldu. | TED | لكن انضممت إلى دائرة الشرطة الهندية. وبعد ذلك أصبح هناك نمط جديد من الشرطة. |
Ancak üste yaklaştıkça duman hızlanır, dengesizleşir ve hareket şekli kaotik bir şeye dönüşür. | TED | لكن كلما اتّجهنا نحو الأعلى، يبدأ الدّخان في التّسارع ويفقد استقراره، ويصبح نمط الحركة أشبه بالفوضى. |
Viking dil ve kültürünü geride bırakıp Fransız hayat tarzını benimsemişlerdi ama hâlâ Viking gibi savaşıyorlardı. | TED | و تخلوا عن ثقافة الفايكنج و لغتهم لاجل نمط المعيشة الفرنسي، لكنهم مازالوا يحتفظون ببسالة الفاينكج في القتال. |
Bunları ayırdığımızda, bize altı boyutlu yük uzayında güzel bir desen verir. | TED | لذا كلها تنقسم وينتج عن ذلك نمط جميل.. في فضاء شحن سداسي الابعاد. |
Bir kalıp çıkarmak için henüz erken. ÖIdürüp yok etmek için geldiğini varsaymak zorundayız. | Open Subtitles | لا يوجد نمط معين لدينا، لذلك سنفترض أنه: |
Yani durmanı isteseydim sana bir titreşim düzeni gönderebilirdim. | TED | لذلك إن أردتُ منكم أن تتوقفوا، يمكنني طبعا أن أرسل لكم نمط اهتزاز، |
Eğer istatikleri çalışsaydın neredeyse her durum için belli davranış modeli bulurdun. | Open Subtitles | هناك نمط سلوكي حول كل حالة لكي يستفيد حول التهديد بوجود قنبلة |
Yaralanmalar için herhangi bir örnek var mı diye kurşun yaralarını tekrar inceliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت اعيد تفحص آثار الطلقات لأرى اذا كان هناك اي نمط للاصابات |
Bir 32'lik al ve bak bakalım, aynı izi oluşturabilecek misin. | Open Subtitles | الاستيلاء على 0.32 ونرى ما اذا كان يمكنك إعادة بناء نمط. |
Bugünün gerçeği şu,eğer hastalanırsak, biz sizin semptomlarınızı iyileştireceğiz ve sizin yeni bir hayat tarzına alışmanız gerekecek. | TED | حقيقة اليوم هي أنه إذا مرضنا فسوف تتم معالجة الأعراض وعليك أن تقوم بتعديل نمط الحياة |
Erkeklerde kellik, %95 oranında erkek tipi kellikten kaynaklanır. | TED | يمكن أن نعزو 95 ٪ من حالات الصلع عند الرجال إلى نمط الصلع الذكوري. |
Benim Dorobo ile olan özel bağlantım bir yaşam stili. | Open Subtitles | الرابط المُميَّز الذي حصلت عليه مع الدوروبو كان نمط الحياة. |