Ama bu doğru değildir. Aslında sonsuz sayıda evren bulunmaktadır. | Open Subtitles | لكنّ ذلك غير صحيح، فهناك عدد لا نهائي من العوالم. |
neredeyse sonsuz aynılık diyorum.™ Çünkü eğer bu tür | TED | احب تسميته شبه تماثل لا نهائي من يوم لاخر. |
Dahi matematikçi Öklid sayesinde biliyoruz ki sonsuz sayıda asal sayı vardır. | TED | ونحن نعلم أن هناك عدد لا نهائي من الإعداد الأولية سبب ذلك عالم الرياضيات الرائع إقليدس. |
sonsuz bir kozmik toz yağmurunun altında, hava polenlerle, diğer gezegenlerden mikro elmaslar ve değerli taşlarla ve süpernova patlamaları ile dolu. | TED | تحت مطر لا نهائي من الغبار الكوني الهواء مليء بحبوب اللقاح، ماسات ومجوهرات صغيرة من كواكب أخرى، وانفجارات السوبرنوفا. |
Hatta, bazı durumlarda şehrimiz hakkında sorabileceğimiz sonsuz sayıda soru olabilir. Kurumlar asla ayak uyduramıyor. | TED | في الحقيقة و بشكل ما هناك حرفيا عدد لا نهائي من الأسئلة التي يمكن أن نسألها عن مدينتا. |
Evdeki kedi gibi basit bir şey için bile sonsuz çeşitlilikte nesne modellemesi yapmak mümkün ve bu sadece bir nesne. | TED | حتى بالنسبة لشيء بسيط كحيوان أليف يمكن أن يقدم عددا لا نهائي من المتغيرات للنموذج وهذا مجرد شيء واحد فحسب |
Aslında evet, ikisinden de sonsuz tane olduğuna göre aynı miktarda oldukları varsayılabilir. | TED | حسنا، أجل، يوجد عدد لا نهائي من كليهما، لذلك افترضت أنه يوجد نفس العدد من كليهما |
Öfkenizi dışa vurmak için sonsuz yol var. | TED | يوجد عدد لا نهائي من الطرق للتعبير عن غضبك. |
Düşünebileceğimiz sonsuz sayıda şey var ama düzenleme yapıyor ve siliyoruz. | TED | يوجد عدد لا نهائي من الأشياء التى يمكننا التفكير فيها و لكننا نعدّل و نحذف |
Düz bir doğru var ve noktadan geçip bu doğruyu kesmeyen sonsuz sayıda doğrular var. | TED | إن لديه خط مستقيم، وهناك عدد لا نهائي من الخطوط التي تمر بالنقطة ولا تلتقي الخط الأصلي بتاتاً. |
Ölçülemeyecek kadar sonsuz sayıda küçük düz çizgilerden oluşuyordu. | Open Subtitles | فهو مُكون من عدد لا نهائي من الخطوط المستقيمة المتناهية في الصغر. |
sonsuz sayıda gidecek yerim var benim. | Open Subtitles | لدي عدد لا نهائي من الأماكن اللعينة للذهاب إليها. |
Bilim insanları sonsuz sayıda boyut olduğunu ve her birinin farklı bir gerçeklik içerdiğini teorisini ileri sürüyor. | Open Subtitles | العلماء وضعوا نظريات عن وجود عدد لا نهائي من الابعاد وكلها تحتوي على امكانية إيجاد بدائل للواقع |
Teoriye göre, sonsuz sayıda alternatif gerçeklik var. | Open Subtitles | النظرية تقول أنه يوجد عدد لا نهائي من بدائل للواقع |
Sonuçta her hangi 2 rakamın arasında sonsuz sayıda kesir vardır. | Open Subtitles | فبعد ذلك كله، هناك عدد لا نهائي من الكسور بين أي عددين صحيحين. |
Verilen herhangi bir kümede, sonsuz sayıda olası hipotez ve sonuç vardır, çok büyük sayıda sonsuz sonuçlar. | Open Subtitles | أي مجموعة معلومات معطاة فيها عدد لا نهائي من الافتراضيات والاستنتاجات المحتملة حتى أنه عدد لا نهائي من الإحتمالات |
Diğer yandan, Çokevrenlilik teorisi... sonsuz sayıda alternatif evrenin varlığını savunuyor. | Open Subtitles | نظرية الكون المتعدد من ناحية أخرى تفترض وجود عدد لا نهائي من الأكوان البديلة |
Felsefe mi? Fethedilecek sonsuz dünya var. | Open Subtitles | فلسفة هناك عدد لا نهائي من الأراضي لنسحقها |
Ve bu işlem tarafından oluşturulan küçük evrenlerin sayısı sonsuz olabilir buna da sonsuz enflasyon diyoruz. | Open Subtitles | و قد يكون هناك عدد لا نهائي من أكوان الجيب تكونت معاً بواسطة هذه العملية و هذا ما نسميه بالتمدد الأبدي |
Zamandaki her an sonsuz kere kendini tekrarlayacaktır. | Open Subtitles | فسوف تتكرر كل لحظة من الزمن لعدد لا نهائي من المرات |