| Morali bozulan çalışanlarımıza Çin'deki her bir çiftçiyle tanışmadan pes etmeyeceğimizi söyledim. | TED | أخبرت الموظفين القلقين العاملين معي أننا لن نيأس حتى نقابل كل مزارع محلي في الصين. |
| Bir şansımız daha var ama, pes etmeden önce. | Open Subtitles | ولكن قبل ان نيأس لا تزال هناك فرصة |
| - pes edemeyiz, Gary. - Çocuklar! - Ama çok geç oldu, artık otele... | Open Subtitles | لا يجب أن نيأس الآن - أعرف ولكن الوقت تأخر - |
| Bu yüzden, bir hümanist olarak insanoğlu için umutsuzluğa düşmememiz gerektiğine inanıyorum. | TED | كشخص يتبع مبدأ الإنسانية، أعتقد أن علينا أن لا نيأس من أجل الإنسانية |
| Bu karanlık anda, gecenin zifiri karanlığında umutsuzluğa kapılmamalıyız. | Open Subtitles | في هذه الساعة الحالكه في ظلام الليل يجب ألا نيأس |
| Kendime, umutsuzluğa kapılmak için çok erken olduğunu söylüyorum ama dürüst olmak gerekirse, buna dayanabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | أقنعت نفسي بأنه من المبكر جداً أن نيأس ولكن لكي أكون صادقاً يابيتس لا أعتقد بأني أستطيع تحمل هذا |
| - Ama bulana kadar Vazgeçmeyeceğiz. | Open Subtitles | لكننا لن نيأس حتى نجده |
| Bırakalım da bugün birbirimize asla pes etmeyeceğimize, yeni Panem'i kurana kadar asla vazgeçmeyeceğimize söz verdiğimiz gün olsun. | Open Subtitles | فليكن اليوم هو اليوم الذي نُقسم فيه ألا نيأس ولا نستسلم أبداً حتى نصنع (بانام) جديدة |
| umutsuzluğa kapılmayalım. | Open Subtitles | دعونا لا نيأس ونحزن وعوضاً عن ذلك دعونا نحتفل |
| En karanlık zamanlarımızda bile ...umutsuzluğa düşmemeyi hatırlamalıyız. | Open Subtitles | يجب ألا نيأس مطلقاً |