| Bu ses kutusu dışında kimsenin benim adıma konuşmasına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أريد أن يتحدث أحداً نيابة عني، باستثناء هذا الصندوق الناطق |
| Sanırım, bu okulun benim adıma ebeveynlik görevlerini yapması gerekiyor. | Open Subtitles | أعتقد أني أريد من مدرستي أن تقوم بالأمومة نيابة عني |
| Kalkın. Bu bey, buraya hastanedeki müdürün yerine vekâleten geldi. | Open Subtitles | الجميع ، هذا الرجل هنا نيابة عن المدير الرئيسي للمستشفى |
| Tüm şişman kızlar adına seni tüm erkeklerin yerine koyuyorum. | Open Subtitles | نيابة عن جميع الفتيات السمينات أنا جعلتك تمثل جميع الرجال |
| Sizin itibarınızda birinin ödülü benim yerime kabul etmesi benim için şereftir. | Open Subtitles | سيشرفني بأن يقبل شخص بمكانتكِ الجائزة نيابة عني |
| Louisiana'daki ve tüm dünyadaki vampirler namına size yapılanlar için özür diliyorum. | Open Subtitles | نيابة عن كل مصاصي دماء لويزيانا وبقية العالم، أعتذر عما حدث لك. |
| Ben sadece kendi adıma konuşurum. Sen de öyle yapmalısın. | Open Subtitles | إسمعي، إنني أتحدث نيابة عن نفسي، ويجدر بك ذلك أيضاً. |
| Eğer ölürsem... hiç biriniz benim adıma bir harekette bulunmayacaksınız | Open Subtitles | إذا مت, لا أحد منكم يأخذ أي إجراء نيابة عني |
| Her şey normale dönünce, benim adıma seni istemeye gelecek. | Open Subtitles | بعد أن يعود كل شيء لطبيعته ، سوف تأتي لطلب يدكِ نيابة عني. |
| Benim adıma rica et. Belki fark eder. Haydi bir şarkı söyle lütfen. | Open Subtitles | لما لا تطلبين منه نيابة عنى ذلك سيحدث فرقاً |
| İki kırıcı polis yerine normal bir insanla konuşmak istiyordur belki. | Open Subtitles | ربما يرغب في التحدث مع شخص طبيعي نيابة عن شرطييْن وقحيْن |
| Papa Hazretlerinin bu tip meseleleri görmezden gelip halka karışma lüksüne binaen bunları kendisinin yerine bizler düşünmek durumundayız. | Open Subtitles | قداسته لديه ترف بتجاهل مثل هذه الأمور بكونه واحد من الشعب ولهذا يجب علينا أن ننظر فيها نيابة عنه |
| Bay Regent sana odanı gösterecek. onun yerine geçiyorsun. | Open Subtitles | حتى ذلك الوقت سيريك السيد ريغان مكانك ستتولى الامر نيابة عنه |
| Bazıları ne kadar küstah. Ben onun yerine vururum. | Open Subtitles | الكونت متكبر قليلاً ولكن سوف أضربك نيابة عنه |
| İşimi yapmak zorunda değilim, çünkü başka birisi benim yerime yapar. | Open Subtitles | لست بحاجة للقيام بعملي لأن غيري سيقوم به نيابة عني. |
| Bazen, Tyler benim yerime konuşur. | Open Subtitles | أحياناً تايلر يتحدث نيابة عني سقط من على السلالم |
| Benim yerime sen Goa'ya git ve kaçıranlarla görüş. | Open Subtitles | إذهب إلى غوا، نيابة عني. وتعامل مع ذلك الرجل. |
| Onların namına senden rica ediyorum. Lütfen git! | Open Subtitles | وأنا أطلب منك نيابة عنهم أن ترحل من فضلك |
| Müşterilimi temsilen ki çoğu arabasında yaşıyor, kendimi adresinizdeki tuhaflığı fark etmekten alıkoyamadım. | Open Subtitles | نيابة عن موكليّ معظمهم يعيشون بسياراتهم لاحظت عنوان سكنك الغريب |
| Ulaşmamız gereken o noktaya bizim adımıza hareket eden bu kurumu düzeltmeden ulaşabileceğimize gerçekten inanıyor muyuz? | TED | هل نعتقد فعلا أننا سنصل حيث نريد بدون إصلاح المؤسسة الوحيد التي تعمل نيابة عنا؟ |
| Görev gücünü sonlandırın yoksa bunu sizin yerinize dostlarım ve ben yaparız. | Open Subtitles | ينبغي أن تنهي مشروعك وإلا أنا وأصدقائي سننهيه نيابة عنك |
| Biri onun adına yapmış ve sen buraya gelmeden bir süre önce olmuş. | Open Subtitles | شخصآ نيابة عنها قام بذلك. وكان هذا منذ فترة,من قبل أن تأتي هنا. |
| Gece boyunca seni burada tuttuğum için karına özürlerimi ilet. | Open Subtitles | أرجوك أن تعتذر من زوجتك نيابة عني لأني أبقيتك لهذا الوقت |
| Antik çağlarda duvarların tanrılar tarafından yada Truvalılar lehine çalışan ilahi bir güç tarafından inşa edildiği düşünülmüştür. | Open Subtitles | كان القدماء يعتقدون أنها من تشييد الآلهة أو نوع من التدخل الإلهي نيابة عن أهل طروادة |
| Tarrance bizim yerimize pazarlık yapacak. | Open Subtitles | تارنس لديه السلطة الكاملة للتفاوض نيابة عنا |
| Bunu kendi üzerine almana, hayatının geri kalanında acı çekmeme izin veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني ان اتركك تحمل هذا على عاتقك نيابة عني لبقية حياتك |
| Wheal Leisure'daki hisselerim satıldığında Geoffrey Charles'ın Wheal Grace'deki payı için temsil ettiğin isimsiz bir müşteri adına, bir teklif yaparsın. | Open Subtitles | عندما تُباع أسهمي في ويل ليجر ستقدم عرضاً لأجل أملاك جوفري تشارلز في ويل جريس نيابة عن العميل المجهول الذي تُمثله. |
| Ve böylece, büyük ulusumuz adına doğa harikalarından birini ithaf etmenin gururunu yaşıyorum. | Open Subtitles | و هكذا ، نيابة عن الكومنوولث العظيم إننى فخور بإهداء إحدى عجائب الطبيعية |
| Hepimiz adına konuştuğuma inanarak diyorum ki bizim sonsuz sadakatimize ve... | Open Subtitles | اعتقد بانني أتكلم نيابة عن الجميع هنا لديك ولائنا الابدي .. |