| Nizam ölmemi istiyor. Susturulmamı da. Mahkeme halkın gözü önünde olur. | Open Subtitles | نيزام يريد موتي كي لا أفضح أمره و المحاكمه ستكون علنيه |
| - Nizam da orada olacak. Güvenebileceğim tek kişi o. | Open Subtitles | آمل أنّ يكون "نيزام" هناك، هو الوحيد الذي أثق بهِ. |
| Nizam babamın emrine uymayıp onları bir arada tutmuş galiba. | Open Subtitles | و يبدو أن "نيزام" خالف أوامر أبي و تركهم يعملون |
| Bajirao hikayeleri Güneyde Nizam'dan kuzeyde Babür'e kadar yayıIdı. | Open Subtitles | وحكايات باجيرو تصدرت العناوين الرئيسية من نيزام فى الجنوب الى المغول فى الشمال |
| Kral Sharaman, kardeşi Nizam'la birlikte imparatorluğu birlik ve uyum içinde yönetiyordu. | Open Subtitles | ملك الفرس " شارمان"، حكم مع أخيه " نيزام"، على مبادئ الولاءِ والأخوةِ. |
| Babam çocukken, ikisi avlanırken Nizam onun hayatını kurtarmış. | Open Subtitles | عندما كان أبي فتياً، "نيزام " ادخر حياته على الصيد. |
| - Nizam zamanda geri gidip o zaman yaptığı şeyi yapmayarak onun ölmesini sağlamak istiyor. | Open Subtitles | "نيزام " يريد إعادة الزمن إلى الوراء ويلغي ما عمله ليس إنقاذ أبي، بل لتركه يموت. |
| Nizam'ın kalleşliğinin bedelini bütün dünya ödemiş olur. | Open Subtitles | وكل البشرية تدفع الثمن من أجل خيانة " نيزام". |
| Aşağıda Nizam'ın emriyle Hassansin tarafından öldürülmüş insanlar var. | Open Subtitles | هناك جثثٌ بالأسفل، قـُوتلوا بواسطةِ "حسانسيس" أو بأوامر " نيزام"! |
| Nizam öldürülmeni talep etti ama Tus reddedip seni sağ yakalamamızı istedi. | Open Subtitles | "نيزام"، أمر بقتلك، "تاس"، كان مختلفاً هو أمر أن تُـجلب حياً. |
| Nizam ölmemi istiyor. Ölümümü garantiye almak için Hassansinler'i yolladı. | Open Subtitles | "نيزام"، يريدني ميتاً وهو أستأجر "حسانسيس"، لكي يتأكد بأنّ ذلك سيحدث. |
| Nizam hançeri Kum Saati'ni delmek için kullanacak. | Open Subtitles | "نيزام " سيستخدم الخنجر لثقب الزجاجة الرملية، هو يجب أنّ يـُردع. |
| Nizam, hançeri Büyük Tapınak'ta tutuyor. Başında da sivri uçlu demirleri olan bir tür şeytan varmış. | Open Subtitles | "نيزام "، سيجعل الخنجر بالمستوى العالي للمعبد ويحرص من قِبل عدد من الشياطين. |
| Babamı zehirleyen kaftanı Nizam zehirledi. | Open Subtitles | العباءة التي قتلت أبي سـُمّمت من قِبل "نيزام". |
| Nizam kaynağı keşfetti. Onu durdurmazsak dünyanın sonu gelebilir. | Open Subtitles | "نيزام"، أكتشف مكانه ، وإن لن نردعه سينتهي العالم. |
| Nizam bu sayede Kum Saati'nin varlığından haberdar olmuş. | Open Subtitles | ذلك الذي جعل " نيزام" يكتشف الزجاجة الرملية. |
| Hızlı hareket edersek oraya Nizam'dan önce varabiliriz. | Open Subtitles | إذا تحركنا بسرعة كافية، نحن سنصل هناك قبل " نيزام". |
| Nizam! Kaderini değiştirmek için hançeri kullanma. | Open Subtitles | "نيزام"، لا تستخدم الخنجر لتعود إلى ماضيّك. |
| Pers kralı Şaraman kardeşi Nizam'la birlikte sadakat ve kardeşlik ilkeleri üzerine kurulu ortak bir yönetim uyguluyordu. | Open Subtitles | ملك الفرس شارامان حكم مع أخيه "نيزام" على أسس الولاء و الأخوة |
| Amcam Nizam orada olacaktır. Sadece ona güvenebilirim. | Open Subtitles | عمي "نيزام" سيكون هناك إنه الوحيد الذي أثق به |