"نُخبر" - Translation from Arabic to Turkish

• söylemedik
• söyleriz
• söylemeliyiz
• söylememiştik
• söylemeyeceğiz
• söylemesek

Kimseye söylemedik. Sakin ol. - Senin söylediğini de sanmıyorum.
لم نُخبر أحدًا، إهدأ ولا أظن أنك فعلت أيضًا

Geri kalan ekibimize söylemedik.
لم نُخبر بقيّة الفريق

Bize yardımcı olursan, savcıya iş birliği yaptığını söyleriz.
لذا لو لعبت الكرة معنا و كنتَ لطيفاً و ساعدتنا سوف نُخبر المدعي العام أنكَ متعاون

Bay Greenleaf'e verdiği paranın nelere yettiğini söylemeliyiz.
ينبغي أن نُخبر السيد جرينليف إلى اي مدى تمددت دولاراته

Hayır, önemi yok. Sadece karımla aile yakınları dışında kimseye söylememiştik de.
كلاّ، لا بأس، إنّما أنا وزوجتي لمْ نُخبر أحداً سوى العائلة المُقرّبة.

Bunu kimseye söylemeyeceğiz değil mi?
لن نُخبر أحداً بذلك، صحيح؟

Beni bebekmişim gibi kollarında taşıdığını kimseye söylemesek olmaz mı?
هل يُمكننا فقط ألا نُخبر أى شخص أنك حملتني للتو بين ذراعيك كالطفل ؟

Ve Neal'a henüz söylemedik, tamam mı?
ولم نُخبر (نيل) بعد، مفهوم؟

Çocuklarımızı kaybetmelerinin veya kazanmalarının önemli olmadığını söyleriz ama dürüst olmak gerekirse kazanmak mükemmel bir histir.
نُخبر أطفالنا بأنّه لا يهم أن تخسَر أو تفوز, لكن... لنكن صريحين

Eski karılarının hırsızlık yaptıklarını söyleriz.
نُخبر أراملهم أنهم كانوا لصوصاً.

Filoya hemen randevu noktasına sıçramalarını söylemeliyiz.
يجب أن نُخبر الأسطول للقفز إلى نقطة الالتقاء فوراً

İşte bu yüzden kız kardeşine ayrıldığımızı söylemeliyiz.
لهذا بالضبط علينا أن نُخبر أختك أننا سننفصل

Polise orada olduğumu hiç söylememiştik.
لم نُخبر الشرطة قط أنّي كنتُ هناك

Kimseye nereye gittiğimizi söylemeyeceğiz.
لن نُخبر أبداً أين ذهبنا.

Biliyoruz. Mecbur kalmadıkça Gates'e söylemeyeceğiz.
-لن نُخبر (غيتس)، ما لمْ نضطر لذلك .

Mösyö Marshall'a söylemesek daha iyi olur bence.
من الأفضل الا نُخبر السيد مارشال عن هذا .