"هاجمتني" - Translation from Arabic to Turkish

• saldırdı
• saldırdın
• Bana saldıran
• üstüme
• saldırmıştı
• saldırdığını
• saldırana

Işıklar gitti ve bana saldırdı.
لم يكن هناك ضوء هاجمتني , واختلط الامر علي

İsteyerek yapmadım. Kız bana saldırdı.
حسنا انا لم اقصد ان افعل ذلك هي هاجمتني تحديدا

Bana saldırdı ve beni bu kuleye kapattı.
وجهها مخفيّ تحت عباءة هاجمتني وطاردتني إلى هذا البرج

Okulda bize ve Derek'e saldırdın, ve havuzda da kapana kıstırdın.
أنت هاجمتني أنا و "ديريك" في المدرسة وحاصرتنا في حمام السباحة

Ben birlikte yapmamız gerekeni yaparken bana saldırdın.
أنت هاجمتني عندما كنت أفعل ما يجب علينا القيام به سويا

Dün gece babamla Bana saldıran kuşların tıpkısının aynısı bunlar.
تلك الطيور تبدو تمامًا كالتي هاجمتني أنا وأبي ليلة الأمس

Benim üzerime atlayan sendin, ibne. Sanki benim yüzümden olmuş gibi "kardeşim nerede" diye üstüme atladı.
كلا، انت من هاجمتني أيها اللعين صائحًا بأنك تحاول إيجاد أخاك كما لو أن هذا خطئي

Ama ilk önce o bana saldırdı yani vurmaya hakkım vardı.
ولكنّها هاجمتني اولًا، فهذا .يعني بأنني كنتث ضمن حقوقي

Ailesiyle ilgili bir şeyler sayıklıyordu. Sonra ona yaklaştım ve bir hayvan gibi saldırdı bana.
كانت تهذي بشأن أسرتها ثم لمّا اقتربت منها هاجمتني كحيوان.

Bana niye saldırdı bilmiyorum. - Allahım, şimdi de onu mu suçluyorsun?
لا اعلم لماذا هاجمتني الان تلوميها؟

Ve onu dışarı çıkarmaya çalıştığımda, bana saldırdı.
وعندما حاولت إبعادها للخارج , هاجمتني

Ona senden uzak durmasını söylemek için gelmiştim. Ama o bana saldırdı.
، أتيت لأخبرها ان تبتعد عنك و هاجمتني

Sana söylüyorum, Chandler. Kaltak bana saldırdı.
أقول لك يا شاندلر الكلبة هاجمتني.

En sevdiği hikayelerden biriymiş. O da bana sopayla saldırdı.
هذه إحدى رواياتها المفضّلة - ثمّ هاجمتني بمضرب -

Onu verip karşılığında deve almak için Irak'a giderken bana saldırdı.
كنت متوجهاً إلى" آبرات". أنا أستبدلتها بجمل، عندما هاجمتني!

Ben işimi yapmaya çalıştığımda bana saldırdın.
لأنك هاجمتني عندما كنت أحاول أن أقوم بعملي

- Bana saldırdın. Sadece yardım etmeye çalışıyordum.
-انت هاجمتني , وانا كنت احاول المساعدةفقط

Umduğum gibi ikizinle saldırdın. Bizzat saldırsaydın karşılığını verecektim.
كما توقّعت، هاجمتني بقرينكَ، لو كنتَ هاجمتني بنفسكَ لرددتُ عليكَ...

Demek Bana saldıran kız çılgın bir cadı değilmiş.
إذن الفتاة التي هاجمتني لم تكن ساحرة مجنونة

Size söyledim ya, ona yasak koyduğum zaman bana saldırmıştı.
. أخبرتكما، بأنّها هاجمتني بعد أن حاولت معاقبتها

Yapmam gereken, silahla seni öldürmek ve polislere cinayeti itiraf edip, bana saldırdığını söylemek.
مايجب عليّ فعله هو قتلك بالمُسدس بعد ذلك أخبر الشُرطة بأنك هاجمتني بعد أن إعترفت بجريمة القتل

Tabii sen bana saldırana kadar.
إلى أنْ هاجمتني