| kaçaklar, çapulcular arkadaş gibi... bazıları kendi kaderleriyle gelecekler. | Open Subtitles | البعض هاربين و البعض متنكرين كأصدقاء و حتى بعضا قادتهم رؤياهم لهذا |
| Kaçak veya katil olabilirsiniz. | Open Subtitles | من الممكن ان تكونا هاربين ,قتله ,اى شخص. |
| Moises'in firar eden iki adamını yakalamışlar ve bülbül gibi şakımışlar. | Open Subtitles | إعتقـلوا إثنين من رجال مويزيس هاربين... و تكلـموا مثل الببغـاوات... . |
| Tekrar ediyorum, Williams Bölgesi uçuş gösterilerine giden dört kaçağı izliyorum. | Open Subtitles | إعادة، انا بدبس أربعة هاربين نحو عرضِ مقاطعةِ وليامز الجوي. |
| Bu harika olur, ama biz kaçağız. | Open Subtitles | حَسناً، ذلك سَيَكُونُ رائعَ لَكنَّنا هاربين |
| 26,Ekim, 1909, 09:00 Harbin İstasyonu, Çin. | Open Subtitles | 26 اكتوبر 1909 الساعه 9 صباحا محطه هاربين _ الصين |
| Güney sınırımıza gelen mülteci ve göçmenlerin çoğu şu üç ülkeden kaçıyor: Guatemala, Honduras ve El Salvador. | TED | أغلب اللاجئين والمهاجرين القادمين إلى حدود الجنوب يأتون هاربين من ثلاثة دول: غواتيملا وهوندارس وإل سالفادور. |
| Seni yetiştirirken, hep kaçmak zorunda olmamız bana neler hissettiriyor, biliyorsun. | Open Subtitles | أتعرف ، لطالما شعرت بالأسى بشأن .. الطريقة التي ربّيناك بها بسبب أننا هاربين |
| Ama siz bu toprakları lanetlemeden önce çok uzun bir zamanı sizin kara şövalyelerinizden kaçarak geçirdik. | Open Subtitles | لكنْ قبل أنْ تلقي لعنتكِ على هذه البلاد أمضينا أيّاماً عديدة هاربين مِنْ فرسانك |
| Fakat bu, kaçaklara yataklık etmenin cezası yanında sadece ufak bir şamar gibi kalır. | Open Subtitles | ولكنها تعتبر صفعة قورنت بعقوبة إيواء هاربين |
| Sanırım işimiz olmadığı sürece sonsuza kadar kaçaklar olarak kalacağız. | Open Subtitles | أظن أننا من دون وظائف سنظل هاربين إلى الأبد. |
| - Kendimi hiç düşünmeden ikimizi de aranan kaçaklar haline düşürdüm. | Open Subtitles | بنكران ذاتى هذا – حولتنا إلى هاربين مطلوبين |
| Hapisten kaçan suçlularız ve Kaçak suçlular durup losyon almaz. | Open Subtitles | نحن مجرمين هاربين, و المجرمين الهاربين لا يتوقفون من أجل مرطباً للبشرة |
| Evet, Kaçak olmak, çılgın dans partisi gibi. | Open Subtitles | لا يوجد شئ لتقلق حياله نعم , كوننا هاربين شئ رائع |
| Moises'in firar eden iki adamını yakalamışlar ve bülbül gibi şakımışlar. | Open Subtitles | إعتقـلوا إثنين من رجال مويزيس هاربين... و تكلـموا مثل الببغـاوات... . |
| Tekrar ediyorum, Williams Bölgesi uçuş gösterilerine giden dört kaçağı izliyorum. | Open Subtitles | إعادة، انا بدبس أربعة هاربين نحو عرضِ مقاطعةِ وليامز الجوي. |
| kaçağız. | Open Subtitles | كنا نُطارد هاربين |
| Finkle, Harbin ve Klotz Bölge Başsavcılığı işinin üç mislini önerdiler. | Open Subtitles | (فينكي), (هاربين) و(كلوتز) عرضوا عليك ثلاث مرّات ما يتقاضاه المدّعي العام |
| Bir golf arabasında tanımsız bir yaratıktan kaçıyor olmamızın sebebini merak ediyorsunuzdur? | Open Subtitles | قد تكون تتسائل ما الذي نفعله في سيارة غولف هاربين من وحش مرعب جدا. |
| -On sene önceki halimize dönüp yine kaçmaya mı başlayacağız yani? | Open Subtitles | هل سنعود حيث كنا منذ عشر سنوات؟ هل سنصبح هاربين مجدداً؟ |
| Tüm bizonlar saldırı sırasında korkup kaçtılar. | Open Subtitles | جميع الثيران الطائرة فروا هاربين من الخوف أثناء الهجوم |
| İttifak'ın ilgisini çekmemeye çalışan biri neden aranan kaçakları barındırır diye merak ediyorum. | Open Subtitles | أتسائل لماذا رجل مثير للقلق مثلك يطير تحت رادار التحالف أكنت تسكن هاربين معروفين ؟ |
| ve halkın içinden kaçacağız | Open Subtitles | وسوف ننطلق هاربين علانية |
| En azından kaçaksınız. | Open Subtitles | أنتم هاربين من العدالة على الأقل. |