| Joe Haller kıçını zor bulur. Vücudu radyum bile dolsa sayaç bile fayda etmez. | Open Subtitles | جو هالر لن يستطيع أن يجد مؤخرته حتى لو طلاها شخص ما بالراديوم |
| Joe Haller avcı değil. | Open Subtitles | نحن السبب في جعل جو هالر لا يقبض على شيء كبير. مجرد أشياء صغيرة. |
| Şerif Haller pederi kontrol edecekti. | Open Subtitles | قال الشريف هالر أنه سيتحقق من الأمر ولكن احزر ماذا؟ |
| sayın yargıç. Bay Haller açıklama yapmadan tehlikeli sularda yüzüyor. | Open Subtitles | سيادتك , السيد "هالر" يحاول مزج الأوراق بإستنتاجات غير معقولة |
| Garcia Çılgın Bilimciler Kulübü'nden birini buldu, Diane Haller. | Open Subtitles | تمكنت غارسيا من تحديد موقع عضو سابق من نادي العلماء المجانين ديان هالر |
| Michele, Haller arkadaşlık etmemizden nefret ediyor ve kovulmama bir hata kaldı. | Open Subtitles | ميشيل, هالر تكره الاختلاط و انا على بعد زلة واحدة من ان اطرد |
| Sümer Tapınakları, yazan Fritz Haller. | Open Subtitles | السومارى بانثيون تأليف فريتز هالر |
| Alo. Ben Yargıç Chamberlain Haller. | Open Subtitles | مرحباً، هذا أنا القاضي شامبيرلين هالر |
| O kadın da aynı şekilde. Adınıza çek yazdım, Bay Haller. | Open Subtitles | وكذلك تلك المرأة إليك الايصال المالي يا سيد "هالر" |
| Bayanlar ve baylar, adım Michael Haller. Louis Roulet'yi savunuyorum. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي اسمي "مايكل هالر" وأنا أمثل "لويس روليت" |
| Haller gözden kaybolmamanı ve elimizin altında olmanı söylememe gerek yoktur, değil mi? | Open Subtitles | مهلاً , "هالر" , لا داعي لإخبارك بأن تبقى بالجوار حتى أطلبك |
| Tamam, doğru. Ama senin adamın Haller doğruca Haller'a git dedim. | Open Subtitles | هذا صحيح يا رجل , صحيح ولكنّي قلت "هالر" هو المنشود , أختره .. |
| - Merhaba, ben Mick Haller mesajlarımı kontrol ettiğimde fark ettim ki Frank, öldürülmeden hemen önce beni aramış. | Open Subtitles | - "انظري , معكِ "مايكل هالر .. لقد تفحصت رسائلي ويبدو أن "فرانك" اتصل بي قبل مقتله بقليل |
| Sayın Yargıç, Bay Mr. Haller çirkin ithamlarıyla suyu bulandırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | سيادتك , السيد "هالر" يحاول مزج الأوراق بإستنتاجات غير معقولة |
| Haller, dün gece ilginç bir ziyaretçin olmuş. | Open Subtitles | سيد "هالر" , كان لديك زوار مهمين ليلة البارحة |
| Bir an önce bir yere bağlayın, Bay Haller ama tanık da soruyu cevaplasın. | Open Subtitles | قم بالربط سريعاً يا سيد "هالر" وعلىّ الشاهد الإجابة |
| Bay Haller, oğlum için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | سيد "هالر" , شكراً جزيلاً لما فعلته لولدي |
| Bay Haller ısrar ediyorum bunu kutlamak için, akşam yemeğinde bize katılın. | Open Subtitles | سيد "هالر" , أصر على انضمامك إلينا على العشاء للإحتفال |
| Michael Haller savunmada eğer mümkünse erteleme istiyorum.. | Open Subtitles | "مايكل هالر" محامي الدفاع يا سيادتك -إذا سمحت فأرغب بتأجيل القضية -ما السبب يا سيد "هالر"؟ |
| ve o kadın da. bu çek sizin bay Haller | Open Subtitles | وكذلك تلك المرأة إليك الايصال المالي يا سيد "هالر" |