| Orta yaşlı bir duldu. Oldukça varlıklıydı ve Hampstead'de hizmetçisiyle birlikte yaşıyordu. | Open Subtitles | أرملة في منتصف العمر، رغيدة الحياة تعيش مع مدبرة منزلها في هامبستيد |
| Kalmak isterdim ama Hampstead'daki rallim için giyinmeliyim. | Open Subtitles | أحب البقاء لكني عندي إجتماعي في هامبستيد |
| Annemin mezarına giderken bugün onu Hampstead Mezarlığında gördüm. | Open Subtitles | رأيته اليوم أثناء زيارتي لقبر أمي في مقابر هامبستيد |
| Yani bu demek oluyor ki onun Londra'ya Oscar'ını almak için döndüğünden ve günlerinin çoğunu Hampstead Heath'de film çekmekle geçirdiğinden etkilenmeyeceksin. | Open Subtitles | هذا يعنى أنك لن تنسى أنها لازلت فى لندن تنتظر الأوسكار وهى تصور حالياً أكثر الأيامِ، على مرج هامبستيد |
| Çünkü Hempstead'te bir merdiven satın alıyormuş. | Open Subtitles | "لأن هي تشتري a سلم في هامبستيد." |
| Evet, Hempstead'de. | Open Subtitles | "نعم، خارج "هامبستيد |
| Brixton'dan siyah bir adam, ve Hampstead Heath'dan beyaz bir kadınla ilgili. | Open Subtitles | فهو يقع في حوالي رجل أسود جميل من بريكستون وامرأة بيضاء من هامبستيد هيث. |
| Annemin mezarına giderken bugün onu Hampstead Mezarlığında gördüm. | Open Subtitles | رأيته اليوم أثناء زيارتي لقبر أمي في مقابر هامبستيد |
| Kew Botanik Bahçelerindeki kapalı sera ve Hampstead Mezarlığındaki eğimli mezar. | Open Subtitles | (وهناك البيت الاخضر في حديقة (كيو (والضريح المائل في مقبرة (هامبستيد |
| Sör William'ın Hampstead'daki evine girmeliyiz. | Open Subtitles | " نحتاج إلى الدخول لمنزل السيد " ويليام " في " هامبستيد |
| Telefon sinyalini, Hampstead Lane yakınlarında bir yerde kaybettik. | Open Subtitles | أشاره هاتفها فقدت في منطقة هامبستيد |
| Pekâlâ Prospect of Whitby meyhanesinden alınacak fıçılar için adam ve tekne kiralamak ve fıçıları Fleet Nehri üzerinden Hampstead'e götürmek istiyorsun. | Open Subtitles | صحيح، طلب لاسئجار رجال وقوارب لجمع براميل من أمام حانة "ويتبي" وحملهم عبر نهر "فليت" إلى "هامبستيد" |
| Bu Hampstead'teki Great Dane. | Open Subtitles | أنه داني العظيم في هامبستيد |
| Hampstead'lı, liberal entelektüel Yahudiler var. | Open Subtitles | " هامبستيد" يهودية ليبرالية الفكر |
| Pekâlâ Prospect of Whitby meyhanesinden alınacak fıçılar için adam ve tekne kiralamak ve fıçıları Fleet Nehri üzerinden Hampstead'e götürmek istiyorsun. | Open Subtitles | حسن، أطلب توظيف رجال في القوارب لجمع البراميل من حانة (بروسبيكت أوف ويتبي) ونقلها عبر نهر (فليت) إلى (هامبستيد) |
| Bir de Sol'un ölümü Hampstead'te gerçekleşti, değil mi? | Open Subtitles | (بعد كل شيء، مقتل (سول حدث فى "هامبستيد" ،أليس كذلك |
| Sör William, Hampstead'da ikamet ediyor. | Open Subtitles | " السيد " ويليام " يعيش في " هامبستيد |
| Hampstead'da büyüdüm, Londra'nın hemen dışında. | Open Subtitles | لقد نشأت في (هامبستيد) خارج (لندن) تماماً |
| - Hempstead. | Open Subtitles | هامبستيد. |
| Hadi East Hempstead! | Open Subtitles | (واصلوا, (إيست هامبستيد ! |