| Güneş tutulması bizi ve diğer birçok insanı Hyatt Regency'nin arkasında, sahilde, şovu beklerken buldu. | TED | حسناً، أطلَّ علينا نهار الكسوف وكثير من الناس الآخرين خلف هايت ريجنسي، على الشاطئ، ننتظرون بدء العرض. |
| Son zamanlarda Hyatt bayağı iyileşti. | Open Subtitles | الـ " هايت " تصنف بعض الأشياء الجديدة مؤخراً |
| Anson Haight yardım etmek için geliyor. | Open Subtitles | ولكي تعرف انسون هايت هو في طريقه هنا لمساعدتي |
| İngiltere'ye bu embriyoyu Bayan Haight'e implante etmek için mi gidiyorsunuz? | Open Subtitles | ..هل ستسافر الى انجلترا من اجل ان تلقح هذه البويضه للسيده هايت |
| Washington Heights'daki kardeşlerimi arayıp seni o köprüye bacaklarından astırırım. | Open Subtitles | سأتصل بإخوتي من "واشينتغتون هايت" وسيعلقون مؤخرتك في ذلك الجسر |
| Carlee Heit, 45 yaşında kadın, kaza alanında bulundu. | Open Subtitles | , كارلي هايت) , أنثي في 45 من عمرها) وجدت في منطقة الحادث |
| Bay Hiatt, randevu saatlerini değiştirmen gerekecek. | Open Subtitles | سيد " هايت " سيكون عليك إعادة جدولة مواعيد هؤلاء العملاء |
| Market sahibi şikayette bulunmayacak Bayan Hyatt. | Open Subtitles | المحل لن يقوم بتوجيه (أيّ تهم ياسيدة (هايت |
| Moscow Hyatt idolümdür. | Open Subtitles | موسمو هايت هي مثلي الأعلى |
| - Hyatt'da randevum var. - Bilmem gerekmiyor. | Open Subtitles | لدىّ موعد فى هايت - لا أريد أن أعرف - |
| Özür dilerim Bay Hyatt ama bunu sormalıyım gerçek hayatta da filmlerindeki gibi mi? | Open Subtitles | آسف، سيد (هايت)، علي أن أسأل، أهي حقيقية في الحياة الطبيعية كما يظهر عليها في أفلامها؟ |
| Yok, Hyatt'a gerçekten gidiyor Vekil Walken ile görüşmek için. | Open Subtitles | إنه ذاهب إلى هايت (ليقابل النائب (واكين |
| Bayan Haight'in Leigh Sendromu denilen bir genetik hastalığı var. | Open Subtitles | الجين الاساسي للسيده هايت لديه متلازمة لـي |
| Bu sayede Bayan Haight'in Leigh sendromsuz bir embriyosu olacak. | Open Subtitles | وبذلك يصبح لدى السيده هايت بويضه كامله نظيفه من أي متلازمات |
| Bay Haight, Doktor Norwood uyumlu embriyoyla size geldiğinde... | Open Subtitles | سيد هايت عندما وجد الدكتور نوروود العينه المثاليه وأخبرك بقيمة العلاج |
| Nicholas ve Courtney Haight İngiltere olayı sona mı erdi? | Open Subtitles | نيكولاس هايت و كورتني هايت هل تقول ان سفرك الى انجلترا الغي بسبب بطلان اجراء العمليه؟ |
| Bono'nun Haight Ashbury ile Silikon Vadisi'ni birleştiren yorumundan çok keyif aldım. | TED | لقد استمتعت بتعليق "بونو" رابطاً هايت - آشبورى مع وادي السليكون. |
| Arlington Heights'ta bir chemseks partisine gitmek için sana önderlik ediyordu ama arabası yol kenarına çekildi. | Open Subtitles | كان يقودك الى حفلة في ارلينتون هايت حفلة الجنسيه لكن سيارته تم ايقافها |
| Friendship Heights'ta terk edilmiş çalıntı bir araba bulduk. | Open Subtitles | وجدت للتو سيارة مسروقة مهجورة في "فراندشيب هايت". |
| Mrs. Heit, yaralarınız gerçekten çok ciddi. | Open Subtitles | (اصابتكِ في غاية الخطورة يا سيدة (هايت |
| Bakın Mrs. Heit, vakit geldi. | Open Subtitles | أنظري يا سيدة (هايت) , لقد حان الوقت |
| - Teşekkür ederim. Müdür Hiatt. | Open Subtitles | شكرا لك واردن هايت |
| Bay Hiott'u nasıl daha iyi hissettirebiliriz? | Open Subtitles | كيف سنحسّن حالة السيّد (هايت)؟ |
| Bizim evimiz, Clell Miller'ın evi, Sammy Johnston, Creederlar, Will Hite... | Open Subtitles | منزلنا, منزل كليل ميلير وسامي جونستون, آل كريدرز , وويل هايت |