| Bu ikisi, "com-shuk"un ne olduğunu bile bilmiyorlar. Anlat onlara. | Open Subtitles | هذان الإثنان لا يعلمان ما هو الإتصال , أخبرهما ؟ |
| Ben aksini söyleyinceye kadar Bu ikisi hiçbir yere gitmeyecek. | Open Subtitles | هذان الإثنان لن يذهبا إلى أي مكان حتى أسمح بذلك. |
| Referansı yoktur, güvenilirliği yoktur ama halkın gözünde Bu ikisi aynı kefeye konur. | Open Subtitles | لا يحتوي شواهد ولا يمتلك مصداقية، ولكن في عيون العامة، هذان الإثنان متساويان، |
| Şu ikisi... cadde kenarında, çantası olan birini bekliyorlar. | Open Subtitles | هذان الإثنان ينتظران شخص معه حقيبة على جادة الطريق |
| Hayaletler. Bu ikisini gözümün önünden çekin. | Open Subtitles | أيتها الأشباح، أبعِدي هذان الإثنان عن ناظري |
| Bu ikisinin hikayesi gerçekten inanılmaz değil mi? | Open Subtitles | ما بين هذان الإثنان أمر مذهل، أليس كذلك؟ |
| Sonunda O ikisi burunlarını tehlikeli işlere sokmaya son verdiler. | Open Subtitles | لقد توقف هذان الإثنان أخيرا عن توريط أنفسهم في الأمور الخطيره |
| Bu ikisi burada uykuya dalana kadar böyle oturmamız falan mı lazım? | Open Subtitles | أيفترض بنا فقط أن نجلس وننتظر حتى ينام هذان الإثنان أو شيء كهذا؟ |
| Görüyor musun Pooja, Bu ikisi bizim için ne yapıyorlardı? | Open Subtitles | هل رأيتِ يا بوجا ، ماذا كان سيفعل هذان الإثنان ؟ |
| Bu ikisi bugün ölecek! Duyuyor musun? | Open Subtitles | هذان الإثنان هما من سيموتا اليوم هل تسمعني أيها المتحاذق؟ |
| Yine de, Bu ikisi cezalandırılmalılar. | Open Subtitles | على الرغمِ من ذلك علينا مُعاقبَة هذان الإثنان |
| - Bu ikisi sizi görmek istiyor, efendim. - Zaten geç kaldım. | Open Subtitles | . هذان الإثنان يريدون رؤيتك ، سيدى . أنا متأخر |
| Ama en çok Bu ikisi. değil mi, Norman? | Open Subtitles | و لكن في العادة هذان الإثنان اشدنا شذوذاً , اليس كذلك يا نورمان ؟ |
| Şu ikisi besbelli ilişkiye giriyorlar. | Open Subtitles | هذا ليس بالشيء الأكثر تقززاً الذي يحدث على الشاطئ الآن هذان الإثنان ، من الواضح أنهما يتضاجعا |
| Bence avlanalım! Şu ikisi kancaya takılabilir gibi. | Open Subtitles | ووضعنا البوتوكس لنصتاد الرجال هذان الإثنان مناسبون لإصتيادهم وركوبهم |
| Tamam, bu kadar yeter. Bu ikisini tutuklayın. | Open Subtitles | حسنا ، هذا يكفي القي القبض على هذان الإثنان |
| Katılıyorum. Bu ikisini farklı bir şey öldürmüş. | Open Subtitles | أنا أظنّ بأنّ شيئاً آخر قتل هذان الإثنان |
| Yalnız Bu ikisinin döngüsü birbirini tamamlıyor. Her dört saatte bir. | Open Subtitles | ولكن هذان الإثنان, يقومان بالدوران بشكل متكرر, كل اربعة ساعات |
| Bu ikisinin başlarının hep belada olduğunu söyleyebiliriz. | Open Subtitles | هل من الأمن أن أقول هذان الإثنان لديهم المشاكل دائماً |
| O ikisi benden habersiz günlüğümü okuyabilir bu yüzden böyle şeyler yazdım. | Open Subtitles | هذان الإثنان قد يقرأن مفكرتي بدون إذني, لذا علي أن أكتبها بهذه الطريقة. |
| bu iki kişinin evlenmemesi için... bir nedeni olan varsa... | Open Subtitles | لو أن هناك أي واحد هنا يَعْرفُ أيّ سبب.. يمنع هذان الإثنان من الزواج.. |
| Çok zahmet olmayacaksa şu ikisine su örnekleri konusunda yardım eder misin? | Open Subtitles | كان بإمكانك مساعدة هذان الإثنان مع عينات الماء إن لم يكن هذا متعبًا |
| Bana bir iyilik yapıp şu ikisini öldürür müsünüz? | Open Subtitles | هل يُمكنكم إسدائي معروفاً وقتل هذان الإثنان من فضلكم ؟ |