| Umarım bunlar geçen sefer bana verdiğin pisliklerden daha iyidir. | Open Subtitles | أتمنى ان يكون هذا أفضل من آخر دمغة قد أعطيتهانى |
| Kilise sırasında tek oturmaktan daha iyidir diye düşündüm, değil mi? | Open Subtitles | وفكّرتُ أن هذا أفضل من البقاء وحيدًا في كرسي الكنيسة، صحيح؟ |
| Evet ama bu endüstriyel casuslukla suçlanmaktan çok daha iyidir. | Open Subtitles | صحيح، لكن هذا أفضل من الإدانة بتهمة التّجسس بين الشّركات |
| Bu haliyle bile, tüm cinsel deneyimlerimden çok daha iyi. | Open Subtitles | هذا أفضل من أيّ جنس كنتُ قد مارسته. على الإطلاق. |
| Fakat yine de, eğer bir üniversite öğrencisi iseniz ve paranız yoksa, inanın bana, bu cep telefonunuzu kullanmaya çalışmaktan çok daha iyi birşey. | TED | لكن مع ذلك، إذا كنت فتا جامعياً وليس لديك المال، صدقني، هذا أفضل من محاولة استخدام هاتفك النقال. |
| Anlamalıydım. Gerçek olmayacak kadar iyiydi. | Open Subtitles | كان يجب أن أعلم أن هذا أفضل من يكون حقيقيّ |
| Öylece oturup evlat edinme biriminden telefon bekleyip durmaktan iyidir. | Open Subtitles | أعني,هذا أفضل من الجلوس بالمنزل وانتظار وكالة التبنّي لتتصل |
| Tümörün yayılmasından daha iyidir. | Open Subtitles | هذا أفضل من إنتشار الورم في الجيب الجمجمي |
| Vaktini hapishanede geçirmekten daha iyidir değil mi? | Open Subtitles | هذا أفضل من قضاء الوقت فى السجن, أليس كذلك ؟ |
| Senin çıplak Lois Lane çizimlerinden daha iyidir. | Open Subtitles | هذا أفضل من رسوماتك لـ لويس لاين وهي عارية. |
| 36 kutu içkimiz var. Bu paradan daha iyidir. | Open Subtitles | لدينا 36 صندوق من الخمر هذا أفضل من المال |
| Ekreterden daha iyidir. Ya da enikürcüden. | Open Subtitles | هذا أفضل من مواعدة سكرتير أو مدرّم أظافر |
| Her halükarda burada koyun gütmekten daha iyidir. | Open Subtitles | حسن، سيكون هذا أفضل من مشاكل البقر والغنم هنا |
| Bir çocuğu yatılı okula kapatmaktan daha iyidir. | Open Subtitles | هذا أفضل من إرسالك لطفلكِ بعيداً لمدرسة داخليّه |
| Darılmaktan daha iyidir mi demek istiyorsun? | Open Subtitles | تقصدين هذا أفضل من الإمتعاض البطيء من الزواج؟ |
| Başkasıyla gittiğimi söylersem çok daha iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد بأن هذا أفضل من لو قلت بأني ذاهبة مع شخص آخر |
| Tanrım, bu internet pornosundan çok daha iyi! | Open Subtitles | يا إلـهـى ، هذا أفضل من البورنـو علي الإنترنت |
| Grevi kırıp yasayı istediğimiz gibi yapmak çok daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | إذا استطعت إنهاء هذا الإضراب وضمان كل ما نريده في القانون، هل نحن متفقان أن هذا أفضل من التراجع؟ |
| Ama son sefer yaptıgımdan çok daha iyi. | Open Subtitles | لكن هذا أفضل من الذي كنت أعمله سابقاً |
| Gerçek olamayacak kadar iyiydi. | Open Subtitles | كان هذا أفضل من أن يكون حقيقه |
| Gerçek olamayacak kadar iyiydi. | Open Subtitles | كان هذا أفضل من أن يكون حقيقه |
| Bu onların arkasında emirlerini bekleyerek durmaktan iyidir. | Open Subtitles | هذا أفضل من أن تكون تحت رهن إشارتِهم |