| bu cehennemden kurtulmam için gelip beni alır mısın, limuzin mi yollarsın? | Open Subtitles | الآن, هل ستقومين بأخذي من هذا الجحيم أم سترسلين سيارة ليموزين ؟ |
| "Hayvanlar bu cehennemden kaçıyor." | Open Subtitles | الحيوانات تسارع بالفرار من هذا الجحيم المستعر |
| Evet, bu kapıdan çıkıpta zamanı geldiğinde, kaynaklarını kullanarak bizide bu cehennem deliğinden kurtarabilirsin. | Open Subtitles | اجل, وعندما تصلين إلى هناك ربما, يمكنكِ إستخدام نفوذكِ لإخراجنا من هذا الجحيم |
| Kuzey çıkışını bulacağım ve bizi bu lanet yerden çıkaracağım. | Open Subtitles | سأجد ذلك المهماز الشمالىّ وسنخرج من هذا الجحيم |
| Bu cehennemde, bu insanat bahçesinde, şimdi iki yıl geçti. | Open Subtitles | أقمت في حديقة الحيوان هذه، في هذا الجحيم طوال عامين |
| İçeriye girmek, onları bulmak ve o cehennemden kurtarmak için 30 dakikadan az bir süremiz kaldı. | Open Subtitles | لدينا اقل من 30 دقيقة لإيجادهم والخروج من هذا الجحيم. |
| Hayatımın bu cehennemden çok farklı olacağına dair hayalim vardı- | Open Subtitles | كنت أحلم أن حياتي سوف تكون مختلفة تماما عن هذا الجحيم الذي أحياه |
| Daha da kötüsü ne bir avukat ne de bu cehennemden kurtulmamı isteyen bir ailem var. | Open Subtitles | بل و أسوء من ذلك فلا محاميّ لديّ و حتى عائلتي لا تريد مساعدتي لكي أخرج من هذا الجحيم |
| Sadece her şeyi unutup, uğrayıp, beni bu cehennemden kurtarmıyorsun? | Open Subtitles | دعنا ننسى كل شيء تعال وأنقذني من هذا الجحيم |
| Seni bu cehennemden kurtaracağım. | Open Subtitles | مكانٌ تُطهّر فيه النفس بِعذابٍ له أجلٌ محدود سأقوم بإخراجكِ من هذا الجحيم. |
| Bir daha asla bu cehennemden çıkıp yürüyemeyeceğim | Open Subtitles | أنا لن اكون قادر على الخروج من هذا الجحيم |
| Bu kızak, benim bu cehennem çukurundan çıkış biletim. Ve tüm oyuncakları kendime saklayacağım! | Open Subtitles | هذه الزلاجة وسيلتي للخروج من هذا الجحيم وسأحتفظ بكل الألعاب لنفسي |
| Ancak büyütülecek onca şey varken, benim bu cehennem çukuruna dönmem onlardan biri olmayabilir mi? | Open Subtitles | على أية حال، من بين جميع الأشياء التي يمكن أن تثار ضجة حولها هل يمكن ألا تكون عودتي إلى هذا الجحيم واحداً منها من فضلك؟ |
| 5 lanet yıI boyunca orada, bu cehennem çukurunda çürümek için savaşmadım, anlıyor musun? | Open Subtitles | لم أناضل خمس سنوات ملعونة هناك من أجل أن أتعفّن في هذا الجحيم ، أنت تعلم ؟ |
| -Bırak boşver, yenisini alırız pasaportlardan bahsediyorum başka birşeye benzemez pasaport olmadan bu lanet yerden nasıl çıkarız? | Open Subtitles | انه ليس أمر بسيط ما نتكلم عنه انها جوازات سفر كيف سنغادر هذا الجحيم بدون جوازات السفر ؟ |
| bu lanet yerde 3 ay daha geçireceğim. Tek istediğim süremi tamamlayıp çıkmak ve sevgilime kavuşmak. | Open Subtitles | لديّ ثلاثة أشهر باقية في هذا الجحيم كل ما أريد القيام به هو قضاء فترة عقوبتي |
| Bu cehennemde, bu insanat bahçesinde, şimdi iki yıl geçti. | Open Subtitles | أقمت فى حديقة الحيوان هذه، فى هذا الجحيم طوال عامين |
| Bu cehennemde hayatta kalabilmeyi ve dehşetinin tadını çıkarmayı bile öğrendi. | Open Subtitles | بسبب تعلمه أن يعيش في هذا الجحيم و أن يذوق رعبه |
| Beni o cehennemden çıkaran tek şey seni düşünmemdi. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أخرجتني من هذا الجحيم كان التفكير بك |
| Bu da ne demek oluyor şimdi? | Open Subtitles | و ما هذا الجحيم الذي من المفترض أن تقصده ؟ |
| Bu yüzden seni bu cehenneme atamam! | Open Subtitles | لهذا أنا لا أستطيع الحمل إلى شاهدك تدفع في هذا الجحيم |
| Fakat bu cehennemin yaktığı giz çok daha korkutucu, hem de herhangi bir Hollywood yapımında olabilecekten daha beter. | Open Subtitles | ولكنّ أخطر ما فى الأمر أن هذا الجحيم كان أبشع بكثير من أى تخيلّ قد تقدمه "هوليود" |
| Burası cehennem, araf ya da onun gibi biryer mi? | Open Subtitles | هل هذا الجحيم أو مكان التطهير أو ما شابه ؟ |
| Şimdi bu bok deliğinde yedi yıl daha kalacağım. | Open Subtitles | و الآن بما أنني عالقٌ في هذا الجحيم لسبع سنين أُخرى |