| Gelin size göstereyim. Ateş Ulusu Bu duvarı asla geçemez. | Open Subtitles | أضمن لك أن أمة النار لا تستطيع إختراق هذا الجدار |
| Belki duvar, kocaman bir enstrümandan başka bir şey değildir. Dünyanın en büyük ksilofonu ve biz Bu duvarı kitlesel perküsyon hareketleriyle yıkabiliriz. | TED | ربما لا يمثل الجدار سوى آلة موسيقية ضخمة مثل أكبر آلة زايلفون في العالم ونستطيع اللعب عند هذا الجدار بأسلحة لها تأثير شامل. |
| Düzinelerce fırlatma simulasyonuna girdim ama... daha önce Bu duvar gözüme hiç çarpmamıştı. | Open Subtitles | قمت بالإنطلاق البديل عشرات المرات من قبل لكني لم ألحظ أبدا هذا الجدار |
| Bu duvar hareket edip bizi ezecek. Kara köprüsüne gitmemiz gerek. | Open Subtitles | هذا الجدار سيواصل المُضيّ حتّى يسحقنا، ينبغي أن نصل للجسرِ الأرضيّ. |
| Benes'e zarar vermeden Şu duvar boyunca bir tüpü çalıştırabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكن ان امرر انبوب خلال عبر هذا الجدار دون ان اضر بينز ؟ |
| Aslında ben onu kafamda daha çok şu duvarın ortasında hayal etmiştim. | Open Subtitles | أنا أخذ القيل من الاسفل اتعلمين , لوحة الطبيعة انه أكثر من ان تكون في الوسط في هذا الجدار |
| Belki de şu duvarı yıkıp, yan taraftaki yeri de almalısın. | Open Subtitles | اتعلمين ماذا؟ قد تستطيعين هدم هذا الجدار وشراء المتجر المجاور ايضًا |
| Belki de biri O duvarı bir nedenden ötürü örmüştür. | Open Subtitles | أتعرفين ، ربما شخص ما بنى هذا الجدار لسبب |
| Bu duvarı boş göreceğim hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | لم أتصور أبداً أنني سأرى هذا الجدار خالياً |
| Müritlerin, Bu duvarı yapmama yardım ettiğini öğrendiklerinde gülmekten ölecekler. | Open Subtitles | سيضحكُ مِنكَ أتباعكَ حتى الموت أنتَ تُساعدني في بِناءِ هذا الجدار |
| Bu duvarı gerçekten de yıkmak istiyorum Helen. Ama... | Open Subtitles | أريد تحطيم هذا الجدار أريد هذا هيلين ولكني |
| Eğer Bu duvarı aşarsak o boruya gireriz. | Open Subtitles | إن أمكننا عبور هذا الجدار يمكننا الوصول لهذه الماسورة |
| Asla bu duvardan çağırma demiştim! Bu duvar listede yok. | Open Subtitles | لقد أمرتك بألا تتصلى بى أبداً على هذا الجدار هذا الجدار غير مُدرج على اللائحة |
| Eğer Bu duvar olmasaydı aynı yatakta yatıyor olacaktık. | Open Subtitles | لولا وجود هذا الجدار الفاصل لنمنا في السرير ذاته |
| Bu duvar yıkıldığında canınızın bağışlanacağını beklemeyin. | Open Subtitles | عندما ينهار هذا الجدار لن يكون هناك من حائل |
| Şu duvar çöktüğünde hazırlıklı olun. | Open Subtitles | فقط إستعدوا عندما ينهار هذا الجدار |
| Buraya kadar havalandırdılarsa hava boşluğu şu duvarın arkasında olmalı. | Open Subtitles | لو أنهم قبعوا بذلك العمق فلابد أن فتحة التهوية خلف هذا الجدار |
| Şu an bir dilek hakkım olsaydı güzel bir hava akımı olsun diye şu duvarı yıkardım. | Open Subtitles | أتعرف ، لو أن جني أعطاني أمنية واحدة كنت سأهدم هذا الجدار وأصنع تدفق لطيف |
| O duvarı bırakıp buraya gelin | Open Subtitles | اترك هذا الجدار للحظة وتعال إلى هنا. |
| Bu,bu,duvarda duran... benim favori Brian resmim. | Open Subtitles | هذه صورتي المفضلة لــ بريان المعلقة على هذا الجدار |
| O duvara o kadar yaklaşırsanız o insanların ne yapacağını bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | أنت تعرف الكثير عن هذا الجدار أتعرف ماذا سيفعل هؤلاء الناس بنا؟ |
| Hiç şaşırtıcı değil: Eski, kullanılmış dokulardan yapılıyorlar, aynı tuğlalardan yapılan bu duvarın çökmesi gibi. | TED | لا عجب إنها مصنوعة من أنسجة قديمة ومستخدمة تماماً مثل هذا الجدار المصنوع من الطوب والذي يوشك على السقوط |
| İkinizin de çocukları var..ama hiç size ait değil gibiler..O duvar uzun zaman önce yıkılmalıydı | Open Subtitles | كنتم صغار السن، كليكما ولكن بعد خمسين عاماً لم تعودوا كذلك كان يجب أن يٌهدم هذا الجدار منذ وقت طويل |
| Bir gün, o duvarda bir plaka asılı olacak ve orada bugün şansımızı denediğimiz Hootkin 450'nin neler yapabileceğini dünyaya gösterdiğimiz yazıyor olacak. | Open Subtitles | ذات يوم ستكون هناك لافتة على هذا الجدار تذكر الجميع باليوم الذي جربنا فيه حظنا واثبتنا للعالم ما تستطيعه آلة هوتكن 450 |
| o duvarın ötesinde her şeyin iyi olacağını düşündüren nedir? | Open Subtitles | ماذا يجعلك تعتقد ان هناك شيئاً افضل وراء هذا الجدار ؟ |
| Şuradaki duvarı indirelim. | Open Subtitles | لنقم بلكم هذا الجدار |
| bu duvara yazılandan bazılarını paylaşmak istiyorum. | TED | وأود أن أشارككم بعض الأشياء التي كتبها الناس على هذا الجدار. |