| Kontrol kapısına vardığında alarmı tetikleyecek muhafızlar yaklaşacak ve Bu düğmeye basacağım. | Open Subtitles | عندما ستصل إلى نقطة التفتيش سيُطلق الإنذار سيقترب الحرّاس وسأكبس هذا الزرّ |
| Şimdi, tek yapmanız gereken Bu düğmeye basmak. | Open Subtitles | كل ما عليكم فعله هو الضغط علي هذا الزرّ |
| Bu düğmeye bastığım an her şey yerle yeksan olur. | Open Subtitles | ضغطة واحدة على هذا الزرّ وينهار بأكمله |
| Kanalları etkisizleştirmek için fırlatma alanına girdiğinde şu düğmeye bas. | Open Subtitles | الموافقة، عندما تصبح خلال موقع الإطلاق إلى قنوات العادم، إضغط هذا الزرّ هنا |
| Sean, işaret verdiğimde şu düğmeye bas. | Open Subtitles | (شون)، عند إشارتي اضغط هذا الزرّ. |
| Bize ihtiyacınız olursa şu düğmeye basın. | Open Subtitles | -اضغط هذا الزرّ إن احتجتنا |
| ...ameliyathanedeyken Bu düğmeye hafifçe iki kere basın. | Open Subtitles | إضغط هذا الزرّ قليلا مرّتين. |