| bu yemek senin kendini ve beni temize çıkarışın olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون هذا العشاء عن اعترافك و إيضاح أمري. |
| bu yemek kusursuz olmalı, anladın mı? | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى أن يكون هذا العشاء مثالياً,أتفهمين؟ |
| Bak Doktor, bu yemek Lavon için çok önemli o yüzden rahatlamaya ve eğlenmeye çalış. | Open Subtitles | حسنا دكتورة , هذا العشاء له أهمية قصوي لدي لافون لذا دعينا فقط نحاول الاسترخاء والاستمتاع |
| Gelemem. bu yemeği üç kez iptal etmiştim. | Open Subtitles | لا أستطيع، لقد ألغيت هذا العشاء ثلاث مرات |
| bu yemeği atlatmam için gereken gücü verdiği için efendime teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن اشكرَ سيدنا أدناه لمنحي المقدرة على تجاوز هذا العشاء |
| Ah, Bu yemeğin politik bir tartışmaya Dönüşeceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل بأن هذا العشاء العائلي سيتحول إلى نقاش سياسي مشحون |
| Öncelikle, ilk teklif ettiğinden beri Bu yemeğin kötü bir fikir... olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أولاً، كنت أعرف أن هذا العشاء فكرة سيئة منذ اقترحتيه |
| Ve bu yemekten vazgeçirmelisin. | Open Subtitles | كما عليك إلغاء هذا العشاء |
| sanırım bu yemek bize önemli bir ders veriyor. | Open Subtitles | حسناً, أعتقد بأن هذا العشاء يقدم درساً قيماً |
| Ayrıca, onu aklından çıkarmak için bir şeye ihtiyacın olduğunu biliyordum ama görüyorum ki bu yemek pek işe yaramıyor, o yüzden... | Open Subtitles | وعلاوةً على ذلك , لقد عَلمِتُ بأنكَ إحتِجتَ شيئاً لكيّ يبعد تفكيرك عنها، لكن بإمكاني رؤية بأن هذا العشاء لا ينفع لذا... |
| Bence bu yemek bitti, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنّ هذا العشاء انتهى، ألا تظنّي ذلك؟ |
| Salem'deki sözcün, hatta naibin bile olabilir.... ama aynı zamanda bu yemek saçmalığından iyice sıkıldım. | Open Subtitles | لسانك المتحدث فى سايلم او بالاحرى الوصية على العرش لكني قلق بشأن هذه التمثيلية المتمثلة فى هذا العشاء |
| bu yemek onun oyunu alabilmek için son şansım. | Open Subtitles | هذا العشاء هو أخر فرصه لي لأحصل على تصويته. |
| Generalim, bu yemek sizin şerefinize. | Open Subtitles | .أيها الجنرال، هذا العشاء تكريمًا لك، سيّدي |
| bu yemek, beni bazı bekarlarla ilişkiye sokabilmek için haızrlanmış bir plan olamaz değil mi? | Open Subtitles | هذا العشاء لن يكون خطة لإستدراجي... إلى علاقة ما، أليس كذلك؟ ... |
| Benim yüzümden, bu yemeği yeme şansımız hiç olmamıştı. Ve ben de anlamanı istiyorum ki... | Open Subtitles | بسببي، لم تكن لدينا فرصة بأن يكون لنا هذا العشاء |
| Jamal bu yemeği yıl dönümümüz için düzenliyor. | Open Subtitles | أقام جمال هذا العشاء بمناسبة عيد زواجنا, |
| Neden bu yemeği ayarladığını merak etmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت أن أتسائل لماذا رتبنا هذا العشاء |
| Karl, Bu yemeğin Bollenbecker şirketler grubundaki geleceğim için önemini biliyorum ama ailevi bir olay var. | Open Subtitles | كارل أعرف مدى أهمية هذا العشاء لمستقبلي في شركة بولينيكر لكن لدي عائلة وفي موطني |
| Bu yemeğin iyi yanı şu, eğer doğru yolda ilerlersen tüm cevapları ondan alabilirsin. | Open Subtitles | ميزة هذا العشاء هو عندما تنجزه بنجاح، فبوسعك أن تجبره على إخبارك بكل الإجابات. |
| Bu yemeğin ne için olduğunu söylediğimde kendini aptal gibi hissedeceğini diyorum. | Open Subtitles | أعتقد بانك ستبدو سخيفه. عندما أخبرك لمن هذا العشاء. |
| Ve babamın anlattığına göre uçaktan inmiş ve bu yemeğe gitmiş ve orada bu inanılmaz ziyafet varmış. | TED | وكان والدي قد خرج من الطائرة الى هذا العشاء .. وكان هناك الكثير من الطعام |