| Bak, Bu çocuk adam gibi kalsın diye kıçımı yırtıyorum ben. | Open Subtitles | تعلم، لقد قمت بالتضحية بمؤخرتي لاضع هذا الفتي على الطريق المستقيم |
| İşyerinden olan Bu çocuk Ricky, kalemleri mavi mi, yoksa siyah mı sipariş ettiğinizi hatırlayamıyordu ama yerel lokantanın ustasını dövdüğünde 10 dakikalığına Tanrı oluyordu. | Open Subtitles | يجب أن تقاتل هذا الفتي من العمل ، ريكي لا يذكر إذا طلبتم أقلام حمراء أم زرقاء |
| Şurana baktım ve annene Bu çocuk... dünyadaki en iyi çocuk olacak dedim. | Open Subtitles | كنت تجلس في كفي هذا. رفعتك، و أخبرت والدتك: هذا الفتي سيكون أفضل فتي في العالم. |
| Ve Bu çocuğu on günde çıkarabilirim deseydim, hiç kuşku duymazdın. | Open Subtitles | وقلت أنه يمكنني علاج هذا الفتي .خلال 10 أيام، لما كان هناك شك |
| O çocuk elinde insanların hayatını kurtarabilecek bilginin anahtarını tutuyor. | Open Subtitles | هذا الفتي يمتلك مُفتاح لفتح المعلومات التي قد تنقذ الأرواح. |
| Bir sürü insan Bu adam hakkında yazılanları okumak isteyecek. | Open Subtitles | الكثير من الناس يريدون قراءة أخبار هذا الفتي |
| 5 dakika sonra gidiyoruz. Şu çocuk konusunda iyi iş çıkardın, dostum. | Open Subtitles | خمس دقائق، دعونا نذهب لقد قمت بعمل رائع مع هذا الفتي ، يا رجل |
| Bu çocuğa yardım etmek istiyorsan, polislerden önce onu bulmanı tavsiye ederim. | Open Subtitles | إذا أردتي مساعدة هذا الفتي أقترح أن تجديه قبل أن تجده الشرطة |
| - Duruşma yarın. Şimdi de kaçak. - Eğer bu çocuğun peşindeyseler, ona ulaşacaklardır. | Open Subtitles | المحاكمه غدا و هو الان طليق اذا كانوا خلف هذا الفتي |
| Korkarım seni kötü bir ruh haline ittim ve bu, çocuk hakkında karar verme yetini bulandırdı. | Open Subtitles | .. أخشي أنني جعلت مزاجك سيء مما جعلك تسيء حكمك علي هذا الفتي |
| Ama Bu çocuk sanki kimseye vurmak istemiyormuş gibi. | Open Subtitles | هذا الفتي يتصرف و كأنه لا يريد ان يضرب احدا |
| Bu çocuk da diğerleri gibi şoka girecek. | Open Subtitles | . هذا الفتي سيكون في حالة صدمة , كما حصل للباقين |
| Bu çocuk bilardoda gelmiş geçmiş en büyük ayakçıdır. | Open Subtitles | هذا الفتي أعظم لاعب بلياردو رأيته. |
| Bu çocuk olağanüstü. Haklısın. | Open Subtitles | هذا الفتي استثنائي .أنت علي حق |
| Bu çocuk takıma girse ne olacak? | Open Subtitles | اذا , ماذا اذا لعب هذا الفتي ؟ |
| Whitey Bu çocuğu takıma alabilir, oyuna da sokabilir, ama senin oyununa sokamaz. | Open Subtitles | ويتي يستطيع وضع هذا الفتي في الفريق و وضعه في المباره و لكن لا يستطيع وضعه في مباراتك |
| Whitey Bu çocuğu tek bir kötü oyun yüzünden kenara çekmeyecektir. Ne olmuş? | Open Subtitles | ويتي لن يجلس هذا الفتي احتياطيا من أجل مباره سيئه |
| O çocuk bugün, dünyanın en büyük ulusunun, altmış milyon vatandaşının tercihlerini ayakları altına alıp, çiğnedi. | Open Subtitles | اليوم هذا الفتي سيضع قدميه على محك الاختبار أمام 60 مليون مواطن لأعظم دولة في العالم |
| Goo Jae Hee,O çocuk. Neden böyle yaptı bilmiyorum ama kız kılığına girmenin karşılığında benden istediği buydu. | Open Subtitles | جو جاي هيي هذا الفتي , لا اعرف مالذي في راسه لكنه طلب مني هذا المعروف , وهو الان يرتدي ملابس فتاة |
| Eğer Bu adam hala bu işle uğraşıyorsa şu anda çalıların arasında olmalı. | Open Subtitles | لو هذا الفتي لازال يفكر فالمهمة مستمرة اللعين في الشجيرات الان |
| Şu çocuk gerçekten yüzündeki o ifade ile profesyonel gibi duruyor. | Open Subtitles | هذا الفتي يبدو انه محترف مع تلك النظرات |
| Bu çocuğa güzel bir banyo yaptırmak, Hıristiyanlık görevim. | Open Subtitles | من واجبي كمسيحية أن أحمم هذا الفتي علي الفور |
| bu çocuğun iskambil kağıdı dağıtmak için uzun bir eli ve doğası var. | Open Subtitles | هذا الفتي يده خفيفة و ماهر في إبرام الصفقات |
| o çocuğun uyuşturucuya bulaşması mümkün değil. | Open Subtitles | مُستحيل أن يكون هذا الفتي يتناول المخدرات |
| Bu zavallıya, aynı benim halkıma yaptığınız gibi kötü davranıyorsunuz. | Open Subtitles | انت تسيء معاملة هذا الفتي كما تسيء معاملة قومي |