| O yüzden Bu anahtar benim için bir şey ifade etmiyor | Open Subtitles | هذا المفتاح لا يعني شيئا بالنسبة لي، ولا حتى جريمة مميتة |
| Bu anahtar bir işe yaramaz. Buradan çıktığınızda onu değiştirecekler. | Open Subtitles | هذا المفتاح لا يساوي شيء سيقومون بتغييره بمجرد أن نغادر |
| Şerif, bu anahtarı çok dikkatli çıkartmalıyız. | Open Subtitles | أيها المأمور، بعد إزالة هذا المفتاح بحذر شديد، |
| Al bu anahtarı. Bunu kullanır, gece girip çıkarsın. | Open Subtitles | خذ هذا المفتاح سوف يمكنك الخروج في الليل |
| Sanırım gidip O anahtarı bulmaya çalışsam iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن أحاول العثور على هذا المفتاح |
| Yani Bu anahtarın açtığı şeyi bulmaya gideceğiz demektir. | Open Subtitles | وعلينا أن نسعى لمعرفة ما يفتحه هذا المفتاح |
| Bu anahtar dün bu çekmecede yer alan eşyaların listesinde bulunmuyor. | Open Subtitles | هذا المفتاح لم يكن في قائمة الأشياء التي كانت موجودة في ذلك الدُرج بالأمس |
| Banka kayıtlarına göre birisi Bu anahtar için iki milyon dolar teklif etmiş. | Open Subtitles | طبقاً للبنك شخص ما حاول شراء هذا المفتاح مقابل 2 ميلون دولار |
| Ve Bu anahtar her neyi açıyorsa, içinde değerli bir şey var. | Open Subtitles | وأياً ما يفتحه هذا المفتاح هناك شيئاً ثميناً داخلة |
| Açılması mümkün değil. Eğer Bu anahtar yoksa. | Open Subtitles | لا وسيلة لنزعها إلّا لو كان معكم هذا المفتاح |
| Belki de yaptığım Bu anahtar. | Open Subtitles | قد يكون هذا المفتاح الذي نسختُه. فاختر أي واحدة مما سبق ذكرها |
| Yeni muhasebeci bu laboratuvar giriş formunu soruyor. Analiz ettiğin Bu anahtar neyin nesi? | Open Subtitles | يشكّك المحاسب الجديد في طلب هذا المختبر، ما هذا المفتاح الذي تفحصه؟ |
| bu anahtarı bulursam karım ve çocuklarımla gidebilecek miyim? | Open Subtitles | انت تخبرينى ان ما على فعله ان اجد هذا المفتاح ثم سأخرج من هنا مع زوجتي وأطفالي؟ |
| Haplarımı çaldığını düşündüğüm için bu anahtarı ondan yürüttüm. | Open Subtitles | لقد استعدتُ هذا المفتاح منه لأنني كنت أظنه يسرق أقراصي |
| O anahtarı almak, ve şu dışarıdaki şeylere vermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الحصل على هذا المفتاح وأريد أن أعطيه لتلك الأشياء بالخارج |
| Anlamadım. Aylardır O anahtarı arıyorduk. | Open Subtitles | أنا لا أفهم، نحن نبحث عن هذا المفتاح منذ شهور |
| O halde ihtiyacımız olan her şey mevcut. O anahtarı sonra vereceksin. | Open Subtitles | إذن نحن لدينا كل ما نحتاجه أريد هذا المفتاح فيما بعد |
| Yani Bu anahtarın açtığı şeyi bulmaya gidiyoruz. | Open Subtitles | لذا علينا أن نسعى لمعرفة ما يفتحه هذا المفتاح |
| - Beni incitmeyeceksin. - Şu anahtarı yapabildiğim her şekilde alacağım. | Open Subtitles | لن تقوم بإيذائي - سأقوم بإستعادة هذا المفتاح بأي طريقة - |
| Hepimiz içimizde yeni geleceklere kapı açmak için o anahtara sahibiz. | Open Subtitles | اننا جميعا نمتلك هذا المفتاح بداخلنا لفتح باب مستقبل جديد |
| O anahtar olmadan, bu aptal bir güvercindir. | Open Subtitles | بدون هذا المفتاح , ستكون مثل الحمامة الدموية |
| Bu anahtarlar kime ait biliyorum sen de biliyorsun. | Open Subtitles | أنا أعرف لمن هذا المفتاح وكذلك أنت |
| - Bahsedip durduğu Şu anahtar olayı ne? | Open Subtitles | ماذا بخصوص هذا المفتاح الذي كان يتحدث عنه؟ |
| Kimse Bu anahtara dokunmasın. Füze Kontrol odasından ateşleyeceğim. | Open Subtitles | لا تدع أحد يقترب من هذا المفتاح سأقوم بالإطلاق من غرفة التسليح |