| Kameralar nerede? Viktor, bütün bunları biz ödemiyoruz değil mi? | Open Subtitles | فيكتور نحن لم ندفع من اجل هذا اليس كذلك ؟ |
| Yani, hadi ama. Bunu sen de görüyorsun değil mi? | Open Subtitles | انا اعني ،، هيا ، انتي تري هذا اليس كذلك؟ |
| Bununla ilgilenmeleri için Cumhuriyet yetkililerine izin vermeyeceksin değil mi? | Open Subtitles | لن تدع سلطات الجمهورية تتعامل مع هذا , اليس كذلك؟ |
| Ona buraya geleceğimi yazdım. Bunu yapmamalıydım, değil mi? | Open Subtitles | وقد كتبت اليها اننى قادمة, كان يجب الاّ افعل هذا,اليس كذلك ؟ |
| Olgun hareket etmeliyiz, değil mi? | Open Subtitles | أظننا يجب أن نكون علونا على هذا اليس كذلك؟ |
| Kendine daha fazla dikkat etmelisin. değil mi, Bayan Sutton? | Open Subtitles | يجب ان تعتنى بنفسك اكثر من هذا, اليس كذلك يا سيدة ساتون ؟ |
| Yapabileceğim hiç bir şey yok, öyle değil mi? | Open Subtitles | ولهذا لاشئ نستطيع فعلة حيال هذا , اليس كذلك ؟ |
| Seni Yahudi orospusu beni neredeyse ağına düşürüyordun, değil mi? | Open Subtitles | أنت عاهره يهوديه انت بالكاد تكلميني من خلال هذا اليس كذلك؟ |
| - Evet oradaydım. - Tam başlayacaktım, gördün değil mi? - Hazırdım. | Open Subtitles | .لقد كنت هناك,وكنت جاهزا ايضا لقد رايت هذا,اليس كذلك؟ |
| - Nikki'yi hatırla. - Onunla yattın, değil mi? | Open Subtitles | هل تتذكرين نيكى انت فعلت بها هذا اليس كذلك؟ |
| Bunu düşünmek istemeyiz, değil mi, bayım? | Open Subtitles | نحن لا نحب ان نفكر في هذا اليس كذلك,أيها السيد؟ |
| Hiçbir şeyin Bunu bozmasına izin vermezsin değil mi? | Open Subtitles | اعنى انك لم تدع ابدا اى شىء يفسد هذا اليس كذلك؟ |
| -Evet, bunun için çok emek veriyorlar öyle değil mi? | Open Subtitles | نعم لقد تخلوا عن الكثير من اجل هذا اليس كذلك ؟ |
| Seni bundan vazgeçiremem değil mi oğlum? | Open Subtitles | لا يوجد سبيل لأقناعك ألا تفعل هذا اليس كذلك |
| Böyle harika bir koça göre, pek bir şey yaptığı söylenemez, değil mi? | Open Subtitles | اعتقد ان المدرب لا يعنى كل هذا اليس كذلك |
| Bunu düşünmek için henüz biraz erken. | Open Subtitles | لايزال الوقت مبكر للتفكير فى هذا اليس كذلك؟ |