| Her gün daha çok insan geliyor, Bu iyi bir şey ama burada geçici olarak konakladığımız için sorun teşkil ediyor. | Open Subtitles | كلّ يوم يفد الكثير من الناس، يعني هذا جيّد لكنّهم يتخذون هذه العيشة مؤقتاً، بينما هي عكس ذلك |
| Karısının bağışlanmayacağını söylersin. Evet. Bu iyi oldu. | Open Subtitles | قل له أنّ عائلة زوجته لن تتجنّب الأذى أجل، هذا جيّد، هذا جيّد |
| İşte Bu güzel çünkü uzay istasyonundakilerin söyledikleri gibi astroid dünyanın çekim alanına giriyor. | Open Subtitles | و هذا جيّد لأنهم بالمحطة الفضائية قالوا بأنَّ الكويكب قد اخترق الجاذبية الأرضية أثناء مكالمتنا |
| Çok güzel. Maskeni kullanman lazım, tamam mı? | Open Subtitles | هذا جيّد ، يجب تحصل عليه هذا القناع يعمل، عليك أن |
| Sosyetik Londra'da Çok iyi giderler, eminim! | Open Subtitles | سيكون هذا جيّد هنا في أناقة لندن، أنا متأكّدة مرحبا؟ |
| Ne kadar güçlü olduğunu gördük. Bu iyi. | Open Subtitles | إشربه، لقد سبق ورأينا مدى قوتك، هذا جيّد. |
| Bu iyi, Bu kızlar basına bu tarz açıklama yapmanın bi işe yarayacağını düşünürler ve sonunda bir işe yaramaz, ucuz oldukları ortaya çıkar. | Open Subtitles | هذا جيّد. هذه الفتيات دائمًا يعتقدن أنّه ،سيساعد لو تحدّثوا للصحافة .وفي كلّ مرّةٍ يخرجن للصحافة يبدُنَّ وضيعات |
| Gittiğim yerde su kamyonu ya da tayın dağıtımı olduğunu sanmıyorum ama Bu iyi. | Open Subtitles | لن يكون هُناك شاحنات ماء في وجهتي ولا حُصصًا ايضًا ، ولكنّ هذا جيّد |
| Bu iyi. | Open Subtitles | "ــ لا أحتاج إلى السيد "قبعة ــ هذا جيّد |
| Bu iyi, gerçekten iyi | Open Subtitles | أتعلمين , ما تفعلينه جيّداً جداً ! هذا جيّد جداً |
| evet, dostum, biliyorsun ,dikkatli olmalısın senin dörtlü oreonu bulmaları konusunda onlar sırdı, dostum hayır doğru, Bu iyi. neden kendini bir çocuk için bitireceksin ,çocuklar her zaman babasız büyüyebiliyor | Open Subtitles | أجـل صـاح ، عليك أن تبقـى مركـزا إن كنت ستخترع حبـات البسكويت تلك تلك كـانت سـرا صـاح لا هذا جيّد ، لما تضع نفسك في حياة صغير ما ؟ |
| Bu güzel. Yeni piliçler her zaman seksi olmuştur. | Open Subtitles | هذا جيّد , الفتاة الجديدة دائما ما تكونُ مثيرة |
| Pekala Bu güzel. Adada işler yolunda. | Open Subtitles | ـ حسناً، هذا جيّد ـ يشعرون بالإرتياح على الجزيرة |
| Çok güzel evlat. Yukarıdan seni gururla izliyordur. | Open Subtitles | هذا جيّد يا بُني، إنها تنظر إليك من النعيم وتشعر بالفخر |
| - Bu Çok güzel.Bunları kendin mi yapıyorsun? | Open Subtitles | ـ هذا جيّد جدًا. هل صنعت هذا بنفسك؟ |
| Harika! Bu Çok iyi. Seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | هذا جيّد ، هذا جيّد جدّاً أنا فخورة جدّاً بك |
| - Güzel. - Anne, şaka veya şeker oynayacağım. | Open Subtitles | حسناً، هذا جيّد أريد أن ألعب لعبة الخدعة أو التّعامل معها يا ماما |
| Bu Harika! Sadece öğrenmemekle kalmayıp bildiklerimi de unutuyorum. | Open Subtitles | هذا جيّد ، ليس فقط أنني لست أتعلم بدأت أنسى أمور كنت أعرفها |
| Aferin, işte böyle. | Open Subtitles | حسناً، هذا جيّد |
| Ne güzel, fakat şu an kötü bi zaman. | Open Subtitles | هذا جيّد , ولكن الوقت غير مناسب الآن |
| - İyiymiş. - Adada her şey fevkalade. | Open Subtitles | ـ حسناً، هذا جيّد ـ يشعرون بالإرتياح على الجزيرة |
| Tamam, Böyle iyi. | Open Subtitles | حسنا، هذا جيّد. |
| Tamam, iyi. Bu iyiydi. | Open Subtitles | حسناً, هذا جيّد |
| Bu güzelmiş. | Open Subtitles | أجل، هذا جيّد |