| An be an. Derin nefes alın, millet. Bu işi halledeceğiz. | Open Subtitles | تنفسوا جميعا , وإبقوا هادئين سوف نخرجكم من هذا حسناً ؟ |
| Bu gibi durumlarda sorunu yeniden tanımlamak yararlıdır | Open Subtitles | ولا أعلم ما أفعل بشأن هذا حسناً أحياناً في هذه الحالات يساعدنا إعادة سرد المشكلة |
| -Yarın Bu konuyu polislerle konuşacağım. -Pekala. | Open Subtitles | سأتحدث غداً مع الشرطة وسأخبرك لو حدث هذا – حسناً – |
| Dinleyin, kendinizi utandırmanız umurumda bile değil... çünkü siz buna alışmışsınız, tamam mı? | Open Subtitles | اسمعوا ، انا لا اهتم بأنكم تحرجوا انفسكم لانكم معتادون على هذا حسناً |
| Bak, seni sonra arayacağım. Bunu aşacağız beraber, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع , سأتصل بك لاحقاً سنتخطى هذا , حسناً ؟ |
| Söz veriyorum, Bu meseleyi halledeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | أعدك باننى أصلح هذا , حسناً ؟ . هناك بعض الإستثمارات السيئة |
| Bu işe karışmasanız iyi edersiniz. Affedersiniz. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الفدراليه عليك انت تبقى خارج هذا حسناً سيدي؟ |
| Cehennem boyutunda bir psikopat tarafından yetiştirildiğine göre ki, Bu mevzuyu iyi bilirim, söylediklerini kulak ardı edelim. | Open Subtitles | منذ أن ذهبت إلي بُعد جحيمي مِن قِبل مضطرب عقلي ومنذ أن عرفت كل هذا عن هذا حسناً دعني أترك ذلك الجزء |
| - Hiç fikrim yoktu! - Bu çok cesaretlendirici. | Open Subtitles | . لم يكن لدى فكرة أنها ستفعل هذا . حسناً ، هذا مشجع |
| Bakın yüzbaşı Bu benim suçumdu... | Open Subtitles | ايها القائد، انه خطأي لا لا تجر هاتش إلى هذا حسناً |
| FBI. Bu işe karışmasanız iyi edersiniz. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الفدراليه عليك انت تبقى خارج هذا حسناً سيدي؟ |
| Büyükbabamdan Bu yana atalarım her zaman huzur içinde olmuştur ama... | Open Subtitles | أسلافي كانوا دائماً مسالمين منذ وقت جدي ولكن هذا حسناً |
| Dedim ya arıyorum. tamam mı? Peki. | Open Subtitles | انظر , لقد أخبرتك إنى أعمل على هذا , حسناً ؟ |
| Ben iyiyim. İyiyim dedim. Uğraşma benimle, tamam mı? | Open Subtitles | أنا بخير , لقد قلت أنني بخير لننهي هذا , حسناً ؟ |
| Şu anda sana niye kızgın olduğumu bile hatırlamıyorum olanları ikimiz de unutalım, tamam mı? | Open Subtitles | الأن أنا لا أتذكر مما كنت غاضبه منكِ بسببه لذا لماذا نحن الإثنان ننسى هذا .. حسناً ؟ |
| Dinle, şimdi bunun hakkında düşünmeni istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | اسمعي , لا اريدك ان تفكري في هذا , حسناً ؟ |
| Buna gülüyorlar, tamam mı? Bu bana göre değil. | Open Subtitles | يسخرون منا على هذا حسناً, أنا لا أوافق على هذا |
| Bir kaç gün sonra iyi hissettiğinde konuşabiliriz. tamam mı? | Open Subtitles | عندما تشعر بتحسن, بإمكانك العودة هُنا بعد بضعة أيام و سوف نتحدث عن هذا , حسناً. |
| Sonra birlikte akşam yemeğine gideriz. Sadece sen ve ben sonra da işleri yoluna koyarız. tamam mı? | Open Subtitles | يمكننا الذهاب للعشاء , فقط أنا و أنت و يمكننا حل هذا , حسناً ؟ |