| Bunların hepsi bir yanlış anlamaydı. Bir daha asla olmayacak. | Open Subtitles | هو كله مثل هذا سوء الفهم هو لَن يحدث ثانية |
| Peki, söyle onlara, bütün bu olanlar tamamen bir yanlış anlamadan ibaret. | Open Subtitles | سو قل لهم ان كل هذا سوء تفاهم سيد جاكسون |
| Sadece Bu büyük bir yanlış anlaşılmaymış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أشعر وكأن هذا سوء فهم كبير |
| Bak, bence Bu büyük bir yanlış anlama var, tamam mı? | Open Subtitles | أسمع، أظن أن هذا سوء فهم كبير، إتفقنا؟ |
| Bir dakika, bir dakika... görünüşe göre büyük bir yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | انتظر، انتظر، انتظر ربما كل هذا سوء فهم كبير |
| Bu bir yanlış anlaşılma, hepsi bu. Kameranın parasını ödeyeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | هذا سوء تفاهم، هذا هو كلّ شيء، سأدفع مقابل الكاميرا، حسناً؟ |
| Ne yakışıksız bir kullanım. | Open Subtitles | هذا سوء إستخدام |
| Ne yakışıksız bir kullanım. | Open Subtitles | هذا سوء إستخدام |
| Sharon. İki gözüm önüne aksın ki, yanlış bir anlama oldu. yanlış anlama. | Open Subtitles | شارون أقسم بالله ان هذا سوء تفاهم ـ سوء تفاهم؟ |
| Bir kız kendini öldürmeye çalışıyor ve bu senin için bir yanlış anlama, öyle mi? | Open Subtitles | فتاة ارادت قتل نفسها بسببك اتعتبر هذا سوء تفاهم |
| Lütfen onu bırakın. bir yanlış anlaşılma var. | Open Subtitles | دعوها تذهب من فضلكم، هذا سوء فهم من نوع ما |
| - Bu büyük bir talihsizlik, Kaptan. | Open Subtitles | هذا سوء حظ يا كابتن |
| Bu büyük bir yanlış anlama. | Open Subtitles | هذا سوء تفاهم كبير |
| Bu da mı yanlış anlaşılma? | Open Subtitles | و هل كان هذا سوء تفاهم أيضاً؟ ما هي مقاساتك؟ |