| Bunun olacağını bana gösterdi ki, sonum onun gibi olmasın. | Open Subtitles | جعلتني أرى بأن هذا سيحدث حتى لا يكون مصيري كمصيرها |
| Bunun olacağını sanmıyorum. Pek muhtemel değil. | TED | أنا لا أظن أن هذا سيحدث, إنه من غير المرجح. |
| Bunun olacağını biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أن هذا سيحدث ..وضعتك في هيئة المحلفين |
| Sanırım ikimiz de Böyle olacağını biliyorduk. İkimiz için de üzücü oldu. | Open Subtitles | كلانا كان يعرف أن هذا سيحدث و سيسبب نوع من الحزن لكلينا |
| Şey, Böyle olacağını nasıl bilirdim? | Open Subtitles | حسنا .. كيف كان يمكننى أن أعرف أن كل هذا سيحدث |
| Öyle ya da böyle, bu olacak birşeydi. | TED | كنا نعرف بطريقة أو بأخرى، بأن هذا سيحدث |
| Aşağıda bana fırlattığın bakıştan sonra Bunun olacağını tahmin etmedim. | Open Subtitles | يا ويلاه لم أعتقد ان هذا سيحدث بعد النظرة التي تلقيتها منك في الاسفل |
| Her şey yolunda gider, Jerry bu iş daha da sarpa sarmadan dönerse Bunun olacağını sanmam. | Open Subtitles | اذا جرت الأمور على مايرام وأتى جيري من غير أن يكون مذعور لا أعتقد أن هذا سيحدث |
| Bunun olacağını biz buraya gelmeden önce de biliyor muydun? | Open Subtitles | كنت تعرفين أن هذا سيحدث قبل نزولنا الى هنا؟ |
| Bunun olacağını biliyordun, değil mi? Sana güvenmemi sağladın! | Open Subtitles | أنت كنت تعلم أن هذا سيحدث أنت جعلتنى أثق بك |
| Sonra anahtar kartı. Bunun olacağını bilmiyordum. Bana inanmalısınız. | Open Subtitles | ثم حول البطاقه ، لم اعرف ان كل هذا سيحدث ، يجب ان تصدقونى |
| Bunun olacağını ben doğmadan uzun süre önceden beri biliyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يعلمون ان هذا سيحدث منذ زمن بعيد قبل أن أولد |
| Çok üzgünüm, bebeğim. Bunun olacağını biliyordum. | Open Subtitles | آسفة جداً يا صغيرتي كنت أعرف بأن هذا سيحدث |
| - Kimse bir kızdan kamyon almaz. - Böyle olacağını biliyordum. | Open Subtitles | ـ لن يشتري أحد شاحنة من فتاة ـ كنت أعرف بأن هذا سيحدث |
| Böyle olacağını bilmeliydim. Maris'in bavulunu ne zaman.. | Open Subtitles | يجب أن أعرف أن هذا سيحدث ..دائماً أهمل ظهري |
| Böyle olacağını hayal bile etmemiştik. | Open Subtitles | نحن لم نكن حتى لنحلم بأنّ هذا سيحدث أبداً |
| Nasıl bilmiyorum, ne zaman olur bilmiyorum ama bu olacak. | Open Subtitles | , لا أعرف كيف , لا أعرف متى لكن هذا سيحدث |
| Aptalca değil. Aptal olan sensin. Bütün bunların olabileceğini sana söylemiştim. | Open Subtitles | .إنه ليس غبياً بل أنتِ الغبية .لقد حذرتكِ أن هذا سيحدث |
| Çünkü istesen de istemesen de olacak bu. | Open Subtitles | لأن هذا سيحدث سواء أحببته او لا |
| Er ya da geç bu olacaktı zaten. | Open Subtitles | كان هذا سيحدث عاجلاً أمن آجلاً |
| Çarpık maskeli biri tarafından avlanırsan bu oluyor. | Open Subtitles | هذا سيحدث عندما تزيل قناعك الشرير. |
| Bunun olacağı konusunda beni uyarmışlardı. | Open Subtitles | حذرت ان هذا سيحدث |
| Öyle olacağını düşünmüyorum, canım. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هذا سيحدث يا عزيزتي. |
| Bunu olacağını bilseydim pislik gibi davranmaya devam etmeni isterdim. | Open Subtitles | لو أنني عرفت بأنّ هذا سيحدث فيا ليتك بقيت متعجرفًا |
| - Anneme oldu. - Bana da olacağını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | ـ لقد حدث لها ـ أتعتقدين أن هذا سيحدث لي؟ |
| Alış çünkü hep böyle olacak bencil. | Open Subtitles | من الافضل ان تتعود على القيادة هكذا لانه هذا سيحدث دائما ايها الاناني |
| Bugün olanlar için üzgünüm. Öyle bir şey olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | آسفة عمَّ حدث اليوم، لم أكن أدري أنّ هذا سيحدث. |