| Sadece bunu oku ve yine görüşmek istemezsen bir daha asla yoluna çıkmam.. | Open Subtitles | اقرأي هذا فحسب إن لم تريدي التحدث إليَّ بعدها فلن أزعجك ثانيةً | 
| Sadece bunu okuduğum için bile dindar olmak istedim. | Open Subtitles | مذهل. أريد أن أكون ورعاً بقراءة هذا فحسب | 
| Sadece o da değil, kendisinde seks bağımlılığının işaretleri de mevcut. | Open Subtitles | ليس هذا فحسب, بل لديه الكثير من سمات, الإدمان الجنسي | 
| Acılarımı dindirmek için Sadece şunu soracağım. | Open Subtitles | أسأل هذا فحسب , ان تساعد في تخفيف ألمي. | 
| sadece bu değil. DC bölgesinden de otobüslerle yüzlerce protestocu getiriyorlar. | Open Subtitles | ليس هذا فحسب ، فهم ينقلون مئات المتظاهرون بالحافلات من العاصمة | 
| -Görevimiz oyuncuların binanın tepesine ulaşmasını sağlamak ki madalya alabilsinler hepsi bu! | Open Subtitles | مهمتما هي إيصال اللاعبين إلى قمة ذلك المبنى حتى يتنسنّى لهم الفوز بميدالية هذا فحسب | 
| Bu kadar mı? | Open Subtitles | هذا فحسب ؟ | 
| Bunu sadece sapkın bir oğlancılık olarak değil ayrıca büyücülük olarak da görüyorum. | Open Subtitles | هذا فحسب لا يُثبت جرم اللوطة بل أيضًا الشعوذة | 
| Sadece bunu kullanacağız ve elektrik sorunlarımız son bulacak. | Open Subtitles | لذلك نستخدم هذا فحسب وتحل جميع مشاكلنا مع الكهرباء | 
| Güvendesin. Sadece bunu sana kimin yaptigini söyle. | Open Subtitles | أنت بأمان ، أخبرني من فعل بك هذا فحسب | 
| Ve sonra çocuk ebeveynlerine dönüp "Neden Sadece bunu söylemediniz?" diyor. | Open Subtitles | و التفت الطفل الى والديه و قال لهما "لماذا لم تقولوا هذا فحسب ؟ " | 
| Sadece bunu açıklamak istedim. | Open Subtitles | اردت توضيح هذا فحسب | 
| Neden Sadece bunu söylemedin? | Open Subtitles | لمَ لم تقولي هذا فحسب ؟ | 
| Sadece o yüzden değil, en değerli adamlarımdan biri. | Open Subtitles | ليس هذا فحسب إنه أحد أثمن رجالي | 
| Sadece o değil. | Open Subtitles | ليس هذا فحسب | 
| - Sadece şunu bırakıp çıkacaktım. | Open Subtitles | أنا سأضع هذا فحسب ثم أخرج من هنا | 
| Sadece şunu imzalamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاجكِ لتوقّعي على هذا فحسب | 
| Ve böylece bir ceza doğaçladı - 11 ay. Ve sadece bu değil, işe gitmek için her gün salıveriliyordu. | TED | لذا فقد غيرت الحكم الى 11 شهراً وليس هذا فحسب .. بس سمحت له بالذهاب الى العمل يومياً | 
| Şey, hepsi bu olamaz. | Open Subtitles | حسناً، لا يمكن أن يكون هذا فحسب. | 
| Bu kadar mı? | Open Subtitles | هذا فحسب! | 
| Bunu sadece senin için endişelendiğimden söylüyorum. | Open Subtitles | اتعلمين، انا اقول هذا فحسب لأنني قلقة بشأنك | 
| sadece bununla kalmayıp aynı zamanda sizin dünyayla ve oradaki diğer cihazlarla bağlantınızı sağlayarak onlarla bütünleştirecek bir şey. | TED | ولكن ليس هذا فحسب .. بل سوف تكسبك تكامل تام مع الكون من حولك وكل الاجهزة الموجودة فيه | 
| Ağzını açıp bana neden yapamayacağını anlatmadan önce, Şunu dinle: | Open Subtitles | , قبل أن تتكلمي و تعطيني أسباب عدم استطاعتكِ . . دعيني أقول هذا فحسب |