| Siz ikiniz bu olayda masumsunuz Çünkü siz hiçbir şey yapmadınız. | Open Subtitles | أنتم ليست لكم علاقة في هذا لأنكم لم تفعلوا أي شيئ |
| Anlamakta zorluk çekiyorum Çünkü | Open Subtitles | أنا أعاني مشكلة بفهم هذا لأنكم تعيشون قريباً من بعضكم |
| Düşünmeye, hissetmeye ve daha fazlasını istemeye hakkınız var Çünkü siz sadece insanlığın çocukları değilsiniz. | Open Subtitles | لديكم الحق للتفكير والشعور والسعى لأكثر من هذا لأنكم لستم أبناء الإنسانيه فقط |
| Gerçekten çok iyiydiniz. Çünkü siz kendinize inandınız. | Open Subtitles | لكن لوحاتكم رائعه و هذا لأنكم وثقتكم بأنفسكم |
| İlk kez hayattan korkmuyorum, ve kimse bunu kabullenemiyor Çünkü hepiniz kendine güvenmeyen kızı istiyorsunuz. | Open Subtitles | لمرة واحدة لست خائفة من الحياة، ولا أحد يمكنه التعامل مع هذا... لأنكم جميعاً تفضلون... البنت الصغيرة الخائفة |
| Doğru, Çünkü düğüne çok para harcamıştınız. | Open Subtitles | أوه، هذا لأنكم صرفتم كثيراً على زواجكم |
| Size öyle söyledim Çünkü sandviç yediğim için benle dalga geçiyordunuz. | Open Subtitles | أنا فقط أخبرتكم هذا لأنكم كنتم ...تسخروا مني لأكلي الساندويتش |
| Çünkü neden savaştığınızı bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | هذا لأنكم لا تعلمون لماذا تقاتلون. |
| Çünkü neden savaştığınızı bilmiyorsun. | Open Subtitles | هذا لأنكم لا تعرفون لماذا أنتم تقاتلون. |
| Çünkü bir öngörüde bulunuyorsunuz. | TED | و هذا لأنكم تضعون توقعاً. |
| (Gülüşmeler) Bunu saymak zor Çünkü şu şekilde yapıyorsunuz. | TED | (ضحك) من الصعب إحصاء هذا لأنكم سترفعوا أيديكم هكذا. |
| Evet. Çünkü sizin gibiler ona hep vuruyor. | Open Subtitles | -أجل, هذا لأنكم تضربونها طوال الوقت |
| Çünkü BBC tarafından yanlış haberle kandırılıyorsunuz. | Open Subtitles | هذا لأنكم لا تعرفون سوى الـ"ب. ب. س." |
| Çünkü onu yeterince korkutmadınız. | Open Subtitles | هذا لأنكم لم تخيفوه جيداً |