| Çünkü sen asla bana bir kılıcı nasıl kullanacağımı öğretmedin. | Open Subtitles | هذا لأنكِ لم تعلميني أبداً كيف أستخدم السيف |
| Ama yapamazsın. Çünkü sen benim annem değilsin, Ve onların da annesi değilsin. | Open Subtitles | حسناً, لا تستطيعين هذا لأنكِ لستِ أمي و لستِ أمهما |
| Ona neden sakso dendiğini bile bilmiyorsun Çünkü sen bir şeytan değilsin. | Open Subtitles | أنتِ لا تعرفين معنى هذا لأنكِ لستِ بالشيطان |
| Başkan'ı çok sevdiğiniz için öyle yaptınız. | Open Subtitles | أنتِ فعلتي هذا لأنكِ تُحبّي الرئيس كثيراً |
| Sadece kafanı yasladığın için öyle mankafa. | Open Subtitles | هذا لأنكِ تسندين رأسكِ ايتها الحمقاء |
| Sporculara karşı ırkçısın da ondan. Sen bir sporcu ırkçısısın. | Open Subtitles | حسناً , هذا لأنكِ عنصرية نحو اللاعبين , أنتِ عصرية لاعبين. |
| Arkadaşım olduğun için bunu söylemek hoşuma gitmiyor ama bu senin işin. | Open Subtitles | .. أكره أن أقول هذا لأنكِ صديقتي |
| Evet, sorardim. Çünkü sen muhtesemsin. | Open Subtitles | نعم، كنت لأفعل هذا لأنكِ مذهلة |
| Çünkü sen seksi bir sürtüksün ama ben sadık biriyim. | Open Subtitles | هذا لأنكِ فاسقة جذابة , ولكنني مخلصة. |
| Çünkü sen, ben değilsin. | Open Subtitles | هذا لأنكِ لست مكاني |
| Çünkü sen uyuyabiliyorsun. | Open Subtitles | هذا لأنكِ كنت نائمة |
| Çünkü sen benim burada edindiğim ilk arkadaşımsın. | Open Subtitles | ...حسناً,هذا لأنكِ .أول صديقة لي هنا |
| Doğru, Çünkü sen iyi bir insansın. | Open Subtitles | هذا لأنكِ شخص صالح |
| - Çünkü sen Tae Yi Ryeong'sun. | Open Subtitles | هذا لأنكِ "تاي يي ريونغ |
| Aklın başında olduğu için öyle. | Open Subtitles | حسناً، هذا لأنكِ لستِ مجنونة. |
| - Lexa'yla konuştuğun için öyle. | Open Subtitles | هذا لأنكِ تتحدثين مع (ليكسا) |
| Senin parmağın kısa da ondan. | Open Subtitles | هذا لأنكِ تملكينَ اصبعًا قصيرًا. |
| Sen çok güzel yapıyorsun da ondan. | Open Subtitles | هذا لأنكِ تطبخين جيداً |
| Pervasız olduğun için bunu yapabildin. | Open Subtitles | يُمكنكِ قعل هذا لأنكِ متهورة. |