| Yani, kira ödemek neyse ama bu... bu ipotek işi ciddi. | Open Subtitles | أعني أن الكراء شيء واحد لكن هذا – هذا رهنٌ جِدي |
| Bu, bu yılın farklı olacağı demek. | Open Subtitles | هل ترون هذا, هذا يعني أن هذه السنة ستكون مختلفة |
| - Çok iyi. - Tamam. İşte, Bu çok seksi. | Open Subtitles | جميل حسنا, الآن, أترون هذا, هذا هو المثير |
| Bunu yaptığıma inanamıyorum. Bu çok iğrenç. | Open Subtitles | لايمكنني التصديق أنني سأفعل هذا هذا مقرف جداً |
| - Bu ayışığı, değil mi? | Open Subtitles | هذا ضوءُ القمر ...هل هذا هذا ضوءُ القمر، أليس كذلك؟ |
| - Buna inanmıyorum! - Bu çok kötü...bu gerçekten çok kötü! | Open Subtitles | أنا لا أصدق هذا هذا سي سي للغاية |
| Buna inanamıyorum. İlkinden bile kötü. | Open Subtitles | سيدي، لا أصدق هذا هذا الفيلم أسوأ من السابق |
| Bu bir dedikodu değil sadece onlar birbirlerini boynuzlamış benim yaptığım gibi. | Open Subtitles | لم اقصد هذا هذا غير صحيح على الاطلاق هذه مثل اشاعة الشاذ. كلاهما مزيـــف مثـــلــي. |
| Sana da selam olsun, haftanın bu bu güzel gününden. | Open Subtitles | مرحباً لكِ على هذا هذا يوم جميل, أليسَ كذلك؟ |
| Bu... bu seni zorlama ve senin durmam... için yalvarma rutini... oldukça garip, bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا.. هذا الروتين المعتاد من أن أمسكك ومن ثم أنت تتوسلين لي أن أتوقف |
| Ama bu, bu yer ikinci şansımız, bebeğim. | Open Subtitles | ولكن هذا هذا المكان هو فرصتنا الثانية ياعزيزتي |
| Bu, bu o türden bir şey yani karşıma getirilemeyecek şeylerden biri. | Open Subtitles | حسناً مُزيف. هذا .. هذا أمر لا يقف عائق أمامى. |
| Benim büyük keşfimse Bu çok amaçlı muşamba örtü. | Open Subtitles | حسنا، يا اكتشاف كبير: هذا هذا هو لجميع الأغراض قماش القنب. |
| Hayır, demek istediğim Bu çok güzel bir his. | Open Subtitles | كلا ، أعني هذا هذا الملمس رائع للغاية |
| Tanrım, Bu çok utanç verici ama son gelişimden beri seni bir türlü aklımdan çıkaramadım. | Open Subtitles | اه، ياالله، هذا... هذا محرجُ، لكن ,اه، فقط، منذ تواجدي هنا، |
| Bunu yapamam. - Bu iyi değil. | Open Subtitles | لا استطيع ان اتحمل هذا هذا ليس جيداً |
| - Evet, bundan bahsediyor. - Bu da beni korkutuyor. | Open Subtitles | نعم يتكلم عن هذا هذا الشيئ يقلقني |
| - Bunu yapmadığımızı sanıyordum. - Bu farklı. | Open Subtitles | اعتقدت اننا لم نفعل هذا هذا مختلف |
| Eğer Buna katlanamıyorsanız, çok kötüsünüz demektir. | Open Subtitles | و إذا لم يمكنكما التعامل مع هذا هذا سيئ حقا ً |
| Buna inanmıyorum. | Open Subtitles | نعم, بالتأكيد, طبعاً .لا أصدق هذا هذا شيء جنونيّ |
| Bunu almanı istiyorum. Bu, bir ilişkinin başlangıcı anlamına geliyor. | Open Subtitles | أريدك أن تحصلي على هذا هذا يعني ان هناك شيء جدي بيننا |