| Sen yarış pistinde şampiyonsun. Önemli olan bu. Başka bir şey değil! | Open Subtitles | نعم أنت البطل في المضمار هذا هو المهم هذا لا شيء |
| Başkaları oturur, Önemli olan bu. | Open Subtitles | سيجلس في ظلالها أناس آخرون، هذا هو المهم |
| Evet, öyle dediğine göre... Önemli olan bu. | Open Subtitles | نعم, إذا قال هذا هو المهم بالأمر. |
| En azından herkes kilo verdi. Önemli olan da bu. | Open Subtitles | حسنا,الجميع خسر قليلا من الوزن على الأقل هذا هو المهم |
| O sayede geceleri rahat uyuyorum. Önemli olan da bu. | Open Subtitles | هذا يجعلنى أخلد إلى النوم بالليل فى أمان , هذا هو المهم |
| Ve bu yüzden onunla evleneceksin. Konu bu. | Open Subtitles | ، ولذلك أنت ستتزوجها هذا هو المهم |
| Ozanın dediği gibi; olmak ya da olmamak, işte Mesele bu. | Open Subtitles | كما قال الشاعر: "أن تكون أو لا تكون" "هذا هو المهم" |
| Burada düğünün için bulunduğumuzu ve önemli olanın o olduğunu bildiğimi söylemek istedim. | Open Subtitles | أريدكَ أن تعلم بأنني أعلم أنّ سبب وجودنا هنا هو من أجل زفافك و هذا هو المهم |
| Artık güvendesin. Önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | أنت أمن الأن ,هذا هو المهم. |
| Önemli olan bu. - Neden bahsettiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا هو المهم - لا أدري ما الذي تتحدث عنه - |
| Çünkü Önemli olan bu değil mi? | Open Subtitles | اذا باختصار لان هذا هو المهم , صحيح ؟ |
| Clark, onu sağ salim kurtardın. Önemli olan bu. | Open Subtitles | "كلارك" لقد استعدتها بخير وسلام هذا هو المهم |
| O kadar Önemli olan bu mu, masaüstüne çıplak resimler koymak mı? | Open Subtitles | هذا هو المهم جداً! وضع صور ناس عراة على سطح المكتب. |
| Şu an seninleyim. Önemli olan bu! | Open Subtitles | أن أكون معك هنا، هذا هو المهم. |
| Ama şimdi buradasınız. Önemli olan bu. | Open Subtitles | لكنك هنا على أي حال و هذا هو المهم |
| O sayede geceleri rahat uyuyorum. Önemli olan da bu. | Open Subtitles | هذا يجعلنى أخلد إلى النوم بالليل فى أمان , هذا هو المهم |
| Karışık duygular içerisinde ama mutlu gözüküyordu, sanırım Önemli olan da bu, öyle değil mi? | Open Subtitles | لدي تضارب في العواطف ولكنها تبدو سعيدة أعتقد أن هذا هو المهم, أليس كذلك؟ |
| Yürüyebilirim. Önemli olan da bu. | Open Subtitles | أستطيع المشي عليها هذا هو المهم الآن |
| - Bebeği bana ver, Sam güvende olacak. - Önemli olan da bu. | Open Subtitles | أعطنى الدمية فسحب , و"سام" سيكون بآمان هذا هو المهم |
| Ben eğlendim. Önemli olan da bu. Ayrıca bir günlük kral oldu. | Open Subtitles | أنا إستمتعت بذلك و هذا هو المهم |
| Ama Konu bu değil. | Open Subtitles | و لكن ليس هذا هو المهم |
| Sadece omuz silkerler. Çünkü bizden de nefret ediyorlar. Mesele bu. | Open Subtitles | إنهم لا يبالون، لأنهم يكرهوننا أيضاً، هذا هو المهم |
| Burada düğünün için bulunduğumuzu ve önemli olanın o olduğunu bildiğimi söylemek istedim. | Open Subtitles | أريدكَ أن تعلم بأنني أعلم أنّ سبب وجودنا هنا هو من أجل زفافك و هذا هو المهم |
| Sen ve ben, Önemli olan tek şey bu. | Open Subtitles | أنا وأنت فقط ، هذا هو المهم. |