| Bu son çağrı. Sonra ne istersen yapabilirsin. | Open Subtitles | فقط هذه آخر مأمورية ثم يمكنك أن تفعل ما تشاء |
| Bu son. Bir daha sorunlarını dinlemek zorunda kalırsam, seni Bir daha asla görmem. Anlıyor musun? | Open Subtitles | هذه آخر مرة, إن سمعت مجدداً بمشاكلك فلن أراك مجدداً, أتفهمني؟ |
| Bu, son durağımdı beyler. Bir durak sonra işi bırakıyorum. | Open Subtitles | هذه آخر وقفة لي آخر تحميل ثم سأنزل الحمولة |
| En son revirde çıkarmıştım. En son o zaman takmıştım. | Open Subtitles | خلعته عندما ذهبت للمستشفى وكانت هذه آخر مرة رأيته فيها |
| Bu son olacak. Söz veriyorum. Sadece bu gece biraz nakte ihtiyacım var. | Open Subtitles | أرجوك، هذه آخر مرة، أعدك، يلزمني فقط بعض النقدية الليلة |
| Benimle gelmek isteyen varsa, Bu son şansınız. | Open Subtitles | إذا أراد أحدكم الذهاب معى , هذه آخر فرصة له |
| Bu son dakika haberini Air Force One'dan henüz edindik. | Open Subtitles | هذه آخر الأخبار العاجلة من القوات الجوية رقم 1 |
| Eh, Bu son olsun, bundan sonra, dekorasyonu bir iblisin yapmasına izin vermem. | Open Subtitles | حسنًا! هذه آخر مرة أسمح فيها لشيطان شرير أن يقوم بإعادة تزيين المكان! |
| Bu son teslimat. Sizinle iş yapmak güzeldi çocuklar. | Open Subtitles | هذه آخر شحنة كان من الممتع العمل معكم أيها الرفاق |
| Maalesef, Boobie Miles'ı siyah-beyaz Permian formasıyla... Bu son görüşümüz olabilir. | Open Subtitles | ربما كانت هذه آخر بوبي مايلز ترونه يرتدي الأبيض والأسود زي بيرميان |
| Bu son konuşmamız olduğuna göre bunu tam anlamıyla açıklığa kavuşturmak istedim. | Open Subtitles | بما أن هذه آخر محادثة .. سوف تكون بيننا أريد أن أوضّح هذا |
| Bu son şansın. O kapıdan çıktıktan sonra sana yardım edemem. | Open Subtitles | هذه آخر فرصة لكِ، بعدما أخرج من هذا الباب بالضبط، لا يمكنني مساعدتك |
| Bu son şansın. O kapıdan çıktıktan sonra sana yardım edemem. | Open Subtitles | هذه آخر فرصة لكِ، بعدما أخرج من هذا الباب بالضبط، لا يمكنني مساعدتك |
| Bu son birlikte olma şansımız ve sen mahvediyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أنه ربما تكون هذه آخر فرصة لنا لكي نكون سوية و أنت تفسدها بالكامل |
| Sana Bu son yardım edişim. | Open Subtitles | لكن يجب ان تظهري الأحترام هذه آخر مره سوف أساعدك فيها |
| 16 yıl önce liseden mezun oldum ve en son o zaman bu lafı duymuştum. | Open Subtitles | تخرجت من الثانوية العامة منذ 16 عاما.. وكانت هذه آخر مرة سمعت هذا السطر |
| Evet, sadece Bunlar son 1 numara kıyafetlerim. | Open Subtitles | نعم، لقد أدركت للتوّ أن هذه آخر ملابس أطفال سوف أمسك بها |
| Bu, sonuncusu. | Open Subtitles | هذه آخر قطعة بقيت الآن |
| Bu da son kez alacağın bir dost tavsiyesi olsun. | Open Subtitles | ? هذه آخر نصيحة وديّة ستحصُل عليها? |
| Ama karısı ile, bunun son steroid kullanışı olacağı konusunda anlaştılar. | Open Subtitles | رفعة ضغط البنش بوزن 318 كجم ولكنه و زوجته اتفقا أن هذه آخر جرعة له من السترويد |
| Pekâlâ, kıpırdamayın. Bu sonuncu poz. | Open Subtitles | حسناً، اثبتوا، هذه آخر صورة بالفيلم |
| Bu onun son kurbanı Amy Jennings. 23 yaşındaydı. | Open Subtitles | هذه آخر ضحاياه آيمي جينينغز. كان عمرها 23 |
| Bu senin son şansın. Kapıdan dışarı çıktıktan sonra, sana yardım edemem. | Open Subtitles | هذه آخر فرصة لكِ، بعدما أخرج من هذا الباب بالضبط، لا يمكنني مساعدتك |
| Eğer bu seni daha iyi hissettirecekse, sanırım Bu benim son işim. | Open Subtitles | لو أن هذا سيشعرك بتحسن أظن أن هذه آخر مهمة لي |