| Bu duvarların dışında olduğumuz an söyleyeceğim, bir saniye önce bile değil. | Open Subtitles | سأخبرك لحظة وجودنا خارج هذه الأسوار و ليس قبل ذلك |
| Bu duvarların dışında olduğumuz an söyleyeceğim, bir saniye önce bile değil. | Open Subtitles | سأخبرك لحظة وجودنا خارج هذه الأسوار و ليس قبل ذلك |
| Bu duvarların kutsallığı mutlaktır. Bu şehirlerdeki vatandaşlar, Kilise'ye onları koruması için güveniyor. | Open Subtitles | هذه الأسوار لها قدسية مُطلقة، و لدى سكان المُدن إيمان كامل بقدرة الكنيسة على إبقائهم آمنين. |
| Bu duvarlar sorunlardan kaçmak için yapılmadı. | Open Subtitles | لم تبن هذه الأسوار لمنع المشكلات من الدخول. |
| Hayır, doğru zaman sen ve benim birlikte şu duvarladın dışında olduğumuz zamandır. | Open Subtitles | لا، سيحين الوقت المناسب عندما نقف أنا و أنت خارج هذه الأسوار |
| Bu bileklikler, hayati belirtileri göndermeye tasarlanmış, vücuttaki elektrik sinyallerini. | Open Subtitles | هذه الأسوار تم تصميمها لنقل العلامات الحيوية والكهربائية من الجسم |
| - Ama... bu surların içinde bir yerde bir oğlan olacaklar için hazırlanıyor. | Open Subtitles | في مكان ما داخل هذه الأسوار, يتم إلباس صبي صغير. |
| Bu duvarların kutsallığı salttır. Ayrıca vatandaşların, Kilise'nin onları güvende tutabileceğine güveni de tamdır. | Open Subtitles | هذه الأسوار لها قدسية مُطلقة، و لدى سكان المُدن إيمان كامل بقدرة الكنيسة على إبقائهم آمنين. |
| 800 bin metrekare civarıdır Bu duvarların iç kısmı, değil mi? | Open Subtitles | هنالكَ حوالي كم ؟ 200 فدّان داخل هذه الأسوار |
| Gerçek düşmanlarımız Bu duvarların ardında yatıyor. | Open Subtitles | أعدائنا الحقيقيون هم الذين يكمنون خارج هذه الأسوار |
| Kontrolünüz, Bu duvarların arasında işe yarayabilir, ama onun ötesinde yaramaz. | Open Subtitles | يمكنك ممارسة تسلطك داخل هذه الأسوار لا خارجها. |
| Asla tekrar Bu duvarların arkasında duramayacaksın. | Open Subtitles | لن تقف خارج هذه الأسوار ثانيةً أبداً |
| Asla tekrar Bu duvarların arkasında duramayacaksın. | Open Subtitles | لن تقف خارج هذه الأسوار ثانيةً أبداً |
| Bu duvarların arkasında, dostum Superman'i yok etmenin anahtarı yatıyor. | Open Subtitles | خلف هذه الأسوار يا صديقي. توجد مفاتيح تدمير (سوبرمان). |
| Vargas Bu duvarlar dışındaki herhangi birine dokunabilir. | Open Subtitles | فرجاس يستطيع الوصل إالى اي شخص خارج هذه الأسوار |
| Bu duvarlar çok kalın. | Open Subtitles | هذه الأسوار سميكة جدًا. |
| Hayır, doğru zaman sen ve benim birlikte şu duvarladın dışında olduğumuz zamandır. | Open Subtitles | لا، سيحين الوقت المناسب عندما نقف أنا و أنت خارج هذه الأسوار |
| Ben öyleyim. Bu bileklikler, şartlı tahliye edilenler için harika bir şey. | Open Subtitles | إلى السجناء المطلقوا السراح، هذه الأسوار هي الأفضل على الإطلاق |
| Lejyonlarımı bu surların içine sokamam. | Open Subtitles | انا لن أحضر فيالقي داخل هذه الأسوار |