| Sadece bu şey dışında. Bu kadın ayakkabılarını geri aldı. | Open Subtitles | بإستثناء هذا، إستعادت هذه المرأة حذائيها، هذه الإمرأة |
| Eğer Bu kadın artı oy kullanırsa, bittik anlamına gelir. | Open Subtitles | لو صوّتت هذه الإمرأة في صف الإقالة فسأكون أضحوكة |
| Bu kadını, binada daha önce fark etmediniz mi? | Open Subtitles | هذه الإمرأة لم تلاحظها في هذه البناية من قبل؟ |
| Bu kadını, kutsal evliliğe kim teslim ediyor? | Open Subtitles | من يقدم هذه الإمرأة في هذا الزواج المقدس؟ |
| Bu kadının yarasalar konusunda uzman olmadığına emin misin? | Open Subtitles | أنت متأكّدة هذه الإمرأة ليست سلطة على المضارب؟ |
| Detektif Morrow, bir usturayla, bu kadına saldırdı. | Open Subtitles | غدّ مخبر هاجمت هذه الإمرأة بشفرة الحلاقة. |
| Ama nazik ol, çünkü Bu kadın... insanlığın en değerli varlığı. | Open Subtitles | لكن بلطف، لأن هذه الإمرأة هي أثمن شيئ تمتلكه البشرية |
| Ama nazik ol, çünkü Bu kadın... insanlığın en değerli varlığı. | Open Subtitles | لكن بلطف، لأن هذه الإمرأة هي أثمن شيئ تمتلكه البشرية |
| Bu kadın her an doğurabilir. | Open Subtitles | هذه الإمرأة يمكن أن تلد بأي دقيقة. أتمنّى بأنّك تدرك ذلك. |
| Bu kadın buraya geldi ve bu adam yaşıyordu. | Open Subtitles | هذه الإمرأة جاءت في هنا، وهذا الرجل كان حيّ. |
| Bu kadın firmayı küçük düşürdü, utandırdı ve rezil etti. | Open Subtitles | هذه الإمرأة قد أذلت وجلبت العار والخزى الكامل للشركة |
| Ama öfkeli bir kadından daha tehlikelisi yoktur. Bu kadın eski kocasını bulmamıza yardım eder. | Open Subtitles | لكنّي أعتقد هذه الإمرأة إدفعنا لتخريب مثالها |
| Siz Bu kadını sütyenle gördünüz mü görmediniz mi? | Open Subtitles | أرأيت أم لم ترَ هذه الإمرأة ترتدي حمّالة صدر؟ |
| Her ne kadar hepsinden çok daha fazla sevdiysem de Bu kadını seven tek kişi ben değilim. | Open Subtitles | أنا لست وحيداً في حب هذه الإمرأة رغم أني أحبها أكثر بكثير جدا منهم |
| Bu kadını neyin öldürdüğünü bilmiyorum ama bulaşıcı olduğunu farz etmek zorundayım. | Open Subtitles | النظرة، أنا ليس لي فكرة الذي قتلت هذه الإمرأة لكنّي يجب أن أفترض بأنّه قابل للإتصال. نعم. |
| Yüce İsa, Bu kadını doğurt. | Open Subtitles | اللورد العزيز. ديرجيسوس، سلّم هذه الإمرأة. |
| Biri bir kutu bulup Bu kadını içeri kapatsın. Bana teslim edin. | Open Subtitles | . ليبحث أحد عن صندوق لأضع هذه الإمرأة داخله . أطلق سراحه لي |
| Beyler bana kalırsa Bu kadının konusunu | Open Subtitles | أيها السادة، أَقترح بأن نعتبر مسألة هذه الإمرأة |
| Bu kadının, çalıntı ilacın bu kampa getirilmesinden sorumlu | Open Subtitles | نعرف أن هذه الإمرأة رئيسة حركة سرية في مانيلا |
| Ağzınla kuş tutsan bu kadına yaranamazsın. | Open Subtitles | لا يوجد شيء لا يمكنك فعله مع هذه الإمرأة... |
| Bu kadınla evli olmamaktan bıktım. | Open Subtitles | لقد سئمت لكوني لست متزوجاً من هذه الإمرأة |
| O kadını savunmak için tek kelime etme. | Open Subtitles | لا تقل أي شيء يؤيد هذه الإمرأة حسناً؟ |
| bir kadın, bir anne, çocuk doğuruyordu. | Open Subtitles | هذه الإمرأة أو الأم ، هي كانت تلد هذه المولودة الجديدة ، صحيح ؟ |
| Bu kadındaki annelik güdülerini görüyor musunuz? | Open Subtitles | شاهدْ ما غرائزَ أموميةَ هذه الإمرأة عِنْدَها. |