| Bu saçmalığı kesebilir miyiz lütfen? | Open Subtitles | هل يمكننا ان نطفىء هذه التفاهات من فضلكم؟ |
| Zaten tüm Bu saçmalığı kim okumak ister ki? | Open Subtitles | من الذى يريد القراءة عن عن كل هذه التفاهات على أى حال ؟ |
| Benimle ilgili Bu saçmalığı okumakla meşgûldüm. Ne yapıyorsun? | Open Subtitles | لقد كنت منشغلاً أقرأ هذه التفاهات عني وما تفعله |
| Ben bu saçmalıkları dinlemek için şehirler arası parası ödemiyorum. | Open Subtitles | أنا لم أدفع لمكالمة بعيدة لأسمع هذه التفاهات |
| Kendimi Bu saçmalığa maruz bırakmayı seçtim yine de. | Open Subtitles | ومع ذلك ارغم نفسى على سماع كل هذه التفاهات |
| Bu boka bayılıyorlar. | Open Subtitles | فهم يحبون هذه التفاهات |
| Benden, size bu zırvalığı okumamı istediler. | Open Subtitles | اتعرفون إنهم يريدون منا أن نقرأ لكم هذه التفاهات ... |
| Ve kurbanlarını korkutmak için kullandığın bu saçmalıklar... bana sökmüyor. | Open Subtitles | وتستخدم كل هذه التفاهات لتخيف ضحاياك وهذا لا يؤثر فى |
| Kes şu saçmalıkları. | Open Subtitles | كفّي عن هذه التفاهات |
| Bu saçmalıklarla ne işi var. | Open Subtitles | إعتقدت أنه تخلص من هذه التفاهات |
| Ve eğer ikinizden biri... bir daha Bu saçmalığı yapmaya çalışırsanız, | Open Subtitles | حتى لو قام أي احد منكما بغسل الحقائب لا تحاولوا هذه التفاهات معي مرة اخرى |
| Ve eğer ikinizden biri... bir daha Bu saçmalığı yapmaya çalışırsanız, | Open Subtitles | حتى لو قام أي احد منكما بغسل الحقائب لا تحاولوا هذه التفاهات معي مرة اخرى |
| Akıllıca. Fakat Bu saçmalığı daha fazla sürdürmeyeceğiz. | Open Subtitles | ذكية ، ولكن لن نفعل هذه التفاهات مرة أخرى |
| Bu saçmalığı dinlemeyeceğim! Yapmam gereken bir şey var. | Open Subtitles | لا أريد سماع هذه التفاهات فلدي عمل أنجزه |
| Bütün Bu saçmalığı nasıl hatırlıyorsun? | Open Subtitles | كيف بامكانك أن تتذكر كل هذه التفاهات ؟ |
| Bu... Bu saçmalığı izlediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق أنكِ تشاهدين هذه التفاهات |
| Bu saçmalığı daha fazla kaldıramayacağım. | Open Subtitles | لا يمكنني تحمل هذه التفاهات أكثر من ذلك |
| - Kapa çeneni! Sabahtan beri bu saçmalıkları dinliyorum. | Open Subtitles | اصمتى ، انا اسمع هذه التفاهات طوال اليوم |
| Öylece evimize gelip bize bu saçmalıkları söyleyemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنكِ أنّ تقصدين بيتنا و تقولين لنا هذه التفاهات. |
| Bu saçmalığa harcayacak başka bir 445'im yok. | Open Subtitles | ليست لدي 445 دولار لأضيعها في هذه التفاهات |
| Eğer bu zırvalığı daha fazla görürsem... | Open Subtitles | لو رأيت أكثر من هذه التفاهات |
| Ve tüm bu saçmalıklar daha da gürültülü bir hale geliyor. Ne düşündüğümü bile duyamaz oluyorum. | Open Subtitles | وكأن كل هذه التفاهات تصبح كبيرة الى درجة أشعر أني لا أستطيع سماع نفسي أفكر |
| Kes şu saçmalıkları! | Open Subtitles | أوقف هذه التفاهات ! |
| Bu saçmalıklarla uğraşmak için çok yaşlıyım. Ben de öyle. | Open Subtitles | لقد أصبحت كبيره على هذه التفاهات |