| bu ödül ve geceleri şehir merkezine gelmek konusunda neler hissettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف شعورك حول هذه الجائزة وحضورك لوسط المدينة في الليل |
| bu ödül toplumda iz bırakan yapışık ikizlere verilir. | Open Subtitles | نقدّم هذه الجائزة إلى التوأم الموحّد المذهل الذي خلّف أثراً في المجتمع |
| bu ödül, farklı ve dikkate değer... bir filme gidiyor. | Open Subtitles | هذه الجائزة تذهب إلى الفيلم الذي كان مدهشا ً وغير مسبوق |
| Açıkçası, daha bu sabah, bu ödülün varlığından bile haberim yoktu. | Open Subtitles | لقد أخبرتكم، هذا الصباح.. بأنني لا أعرف بوجود هذه الجائزة حتى. |
| Hindistan'a gelince şunu fark ediyorsunuz vahşi yaşamın şehrinize girmesine izin verirseniz ve onu gerçekten bağrınıza basarsanız alacağınız ödül bu oluyor. | Open Subtitles | القدوم إلى الهند يجعلك تدرك أنك إذا أدخل الحياة البريّة إلى المدن وحقًّا تبنيتها تحصل على هذه الجائزة |
| Hayır, bu ödül. Sen hep kullandığın arabayı süreceksin. | Open Subtitles | لا هذه الجائزة ستقود السيارة التي تقودها دائماً |
| Şöyle söyleyeyim... bu ödül bana çok saçma geliyor. | Open Subtitles | .. دعوني اخبركم هذه الجائزة تعني شيئاً هائل لي |
| - bu ödül büyük bir şeref sanırım. | Open Subtitles | على أية حال، يبدو أن هذه الجائزة تعد تكريماً كبيراً. |
| ...bu ödül Amerikan sivil haklar hareketine verilmeli... | Open Subtitles | على هذه الجائزة أن تُسلّم للحقوق المدنيّة الأمريكية. |
| Umudum şudur ki, bu ödül sayesinde ülkemiz nihayet Pablo'nun pençelerinden kurtularak terör, tehdit ve cinayetin tutsaklığını sona erdirecektir. | Open Subtitles | وآمل من خلال هذه الجائزة .. أن يأتي اليوم الذي تتحرر فيه دولتنا من قبضة بابلو .. أن لا تظل رهينة للإرهاب والرعب |
| Size söyleyeceğim bu ödül için teşekkür ederken, | Open Subtitles | لذلك، بينما أشكركم على هذه الجائزة سأقول لكم، |
| Bununla birlikte, bu gece hissediyorum ki bu ödül gerçekten benim için değil ama daha çok en değerli şeyi sağlayan bu kadınlar için: | Open Subtitles | ومع ذلك، أشعر أن هذه الجائزة... ليست لي في الحقيقة... بل لأجل النساء... |
| Ama ne yazık ki bu ödül bize ait değil. | Open Subtitles | سأتشرّف لقبول هذه الجائزة " بطل هذه السنة " لكن هذه الجائزة ليست من نصيبنا |
| bu ödül için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لكم جميعاً على هذه الجائزة |
| bu ödül şu anda lider erkek dağ keçisine ait. | Open Subtitles | هذه الجائزة تنتمي حالياً للـ"وعل" الذكر المهيمن. |
| bu ödül ve sunduğu takdirden ötürü onur duydum. | Open Subtitles | إنني أتشرف بنيل هذه الجائزة... وبالتقدير الذي تمنحه لي. |
| Şimdi, bu ödülün gittiği takım sizi çok şaşırtacak. | Open Subtitles | الآن هذه الجائزة سوف تذهب إلى فريق قام بإدهاشنا حقاً |
| bu ödülün ucuza satılmayacağına yemin ederim. | Open Subtitles | أقسم أن هذه الجائزة لن تكون رخيصة بصحتهم |
| bu ödülün gözümde, oğlumun tek bir fotoğrafı kadar bile değeri yok fakat hayatlarında böyle bir darbe yaşamış insanları, hiç tanışmayacağım insanları temsil ediyor. | TED | هذه الجائزة لن تمثّل بالنسبة لي ما قد تمثله صورة واحدة لابني، لكنها تمثّل كل الأشخاص الذين أثّرت حياته عليهم، أشخاص لن أقابلهم أبدًا. |
| Ve işte sonuç, işte ödül bu. Ve bunu istiyoruz. | Open Subtitles | وهذه هي، هذه الجائزة ونحن نريدها |
| bu ödülü, sen de en az benim kadar hakediyorsun. | Open Subtitles | هي من تستحقِ هذه الجائزة على كل شيء فعلته لي |