| bu hapları günde iki kez almak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أتناول هذه الحبوب السخيفة مرتين كل يوم |
| Dinleyin sizi ahmaklar anneniz bu hapları bilmiyor, o yüzden çenenizi kapalı tutun. | Open Subtitles | أسمعوا أنتم الأثنان أمكم لاتعلم أبدا بأمر هذه الحبوب لـذا أغلقوا فمكم |
| Bu haplar hastalık tedavi etmekten çok davranış bozuklukları için kullanılır. | Open Subtitles | هذه الحبوب لتساعد على التحكم في سلوكها و ليس لتعالج المرض |
| Bu haplar böbreklerinin daha iyi çalışmasını sağlayacak. | Open Subtitles | هذه الحبوب ستساعد كليتيك على العمل أفضل أيتها الاخت |
| Vay, O hapları almak sosyal yaşamlarınız için yaptığınız en iyi şey olabilir. | Open Subtitles | واو ,باخذ هذه الحبوب محتمل ان يكون افضل شئ ان تبدؤا في العمل لحياتكم الاجتماعيه |
| Tabii, şu hapları almakla çok meşgulsünüz. | Open Subtitles | بالتأكيد فأنت منشغل جدا بأخذ كل هذه الحبوب |
| Ama vücudunun proteine ihtiyacı olacak, o yüzden bu hapları alacaksın. | Open Subtitles | لكن جسمك سيفتقد البروتين لذا سيكون عليك أخذ هذه الحبوب |
| - bu hapları cebinde bulduk. - O zaman cebine koymuşlardır. | Open Subtitles | .وجدنا هذه الحبوب في جيبه .يمكن ان أحداً وضعها |
| 2004'te, bunu satan bir internet kara borsası buldum ve bu hapları şeker gibi almaya başladığımda kendimden geçmiştim. | Open Subtitles | في عام 2004 وجدت سوقا سوداء على النت تبيعها و عندما بدأت بتعاطي هذه الحبوب مثل الحلوى .. كنت قد ادمنت |
| Hayır, onlar her zaman özgür olacaklarını sanıyorlar. bedavaya... bu hapları kimler çaldıysa, onlar azizler. | Open Subtitles | لا , هم إفترضوا فقط انها دائما ستكون هناك .. مجانا أيً كان من سرق هذه الحبوب هو قديس |
| Bu haplar Yoki'ni biraz bastırarak gözlerinin doğal rengine dönmesini sağlayacaktır. | Open Subtitles | إذا ابتلعت هذه الحبوب ستقوم بتقييد قوتك مؤقتا .و ستعيد لون عيونك إلى لون عيون الإنسان الطبيعية |
| Daha fazla insanın ölmesini engellemenin yolu Bu haplar. | Open Subtitles | هذه الحبوب هي الطريق لتمكننا من وقف أي شخص آخر من الموت |
| Bu haplar olası bir hamileliği önleyici hormonlar içeriyor. | Open Subtitles | تحتوي هذه الحبوب على هورمونات تمنَع أي احتمال للحَمل |
| Joy da aldı. Keşke seninle evliyken O hapları alsaydı. | Open Subtitles | أتمنى لو أنها كانت تأخذ هذه الحبوب عندما كنت متزوجا ً بها |
| şu hapları iç. Rahatlayacaksın. | Open Subtitles | تناولي هذه الحبوب سيجعلونكِ تسترخين. |
| Yani tek yapmamız gereken bu hapların izini geldikleri yere kadar sürmek. | Open Subtitles | ولذا كل ما علينا فعله أن نتعقّب المصدر الذي أتت منه هذه الحبوب |
| Öncelikle bu ilaçları almanızı istiyorum. | Open Subtitles | في البداية، أريدكَ أن تأخذ هذه الحبوب. |
| Bu hap delilikle mücadele etmeye yarıyor. | Open Subtitles | حسنا , هذه الحبوب تعالج الجنون, حسنا |
| Yok. O haplar cinsellik iştahını kapatıyordu. | Open Subtitles | إنها لا تعاني, هذه الحبوب تقتل غرائزها الجنسية |
| O ilaçları çok uzun süre önce almış ve ona parasını ödememiş. | Open Subtitles | لقد اشترى هذه الحبوب منذ فترة طويلة ولم يستطيع أن يدفع للرجُل منذ ذلك الوقت |
| Hani derler ya şu haplardan bir tane alırsan ve ereksiyonun dört saatten fazla sürerse doktoru aramalısın diye? | Open Subtitles | هي.هل تعرف كيف يقولون اذا اخذت وحدة من هذه الحبوب و انتصابك بقى لمدة اكثر من اربع ساعات؟ يجب ان تتصل بطبيب |
| Karaciğerindeki enzim dengesizliğini düzeltebilecek bu haplardan yazabilirim. Evet, bu olsun. | Open Subtitles | لدينا هذه الحبوب التي قد تصحح خلل إنزيمات كبدك، نعم هذه |
| Pazarlamaya çalıştığınız şu zavallı küçük haplara bakın hele. | Open Subtitles | أنظروا إلى هذه الحبوب الصغيرة المسكينة التى تحاولون ترويجها |
| Şu hapı bulmama yardım et. | Open Subtitles | -ساعدني في معرفة هذه الحبوب . |
| Onlardan biraz alabilir miyim? | Open Subtitles | هل أستطيع الحصول على بعض من هذه الحبوب ؟ |
| Doktorumu aramaya vaktim yok. O ilaçlara şimdi ihtiyacım var. | Open Subtitles | ليس لدي الوقت لأتصل بطبيبي أحتاج إلى هذه الحبوب الأن |