| Bu şartlar altında, Mösyö, size bir özür borçluyum. Bir miktar da para. | Open Subtitles | تحت هذه الظروف يا سيدي، أنا مدين لك بالاعتذار و ارجاع بقية نقودك. |
| Bu şartlar altında, başbakanın güvenliğini size teslim etmenin... uygun olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | في ظل هذه الظروف لا أعتقد أنك مؤهل لمسؤولية حماية رئيس الوزراء |
| Bu şartlar altında fark ettik ki mali küreselleşme faydalı olabilir. | Open Subtitles | نجد أنه في ظل هذه الظروف العولمة المالية قد تكون مفيدة |
| Şimdi de Bu koşullar altında tuhaf gelebilecek bir ricam olacak. | Open Subtitles | والآن لدي ما قد يبدو في هذه الظروف الحالية طلباً غريباً |
| Hayır, hayır, hayır, ona dokunma, hayır. Fakat bu koşullarda... | Open Subtitles | لا ، لا ، لن ألمسه أبداً لكن تحت هذه الظروف |
| Bu şartlar altında, Mr. Ronson seni tekrar tutmak istiyorum. | Open Subtitles | تحت هذه الظروف, سيد روانسون انا مستعد لتوظيفك مرة اخري |
| Büyük bacaklı böcek, Bu şartlar üzünden bir mutasyona uğramış olabilir. | Open Subtitles | لعلّ الحشرة ذات السّاق الضخمة .هي طفرة نتجت بتأثير هذه الظروف |
| İlki yozlaşma ile ilgili, Bu şartlar altında yaşayanların yozlaşmış ve güvenilemez olduğundan endişe ediliyor. | TED | التخوف الأول يتعلق بالفساد، قد تغلب على سلوك الناس في هذه الظروف وغير موثوق فيهم. |
| Bu şartlar altında iyi birşeyler olduğunu düşünüyorum ne olmasını isterdiniz? | Open Subtitles | أعتقد أن ما فعلته كان جيداً فى ظل هذه الظروف ماذا كنت تود أن تكون ؟ |
| Bu şartlar altında, sorgu yargıcı Ryan'ın, sanığın Peder Lambert'i öldürdüğünü ispatlanmasını sağlamaktan başka alternatifi yoktu. | Open Subtitles | في مثل هذه الظروف لم يكن هناك بديل لقاضي التحقيق رايان سوى جعل نتائج التحقيق الذي قام به يتضمن الاتهام بقتل الاب لامبرت |
| Bu şartlar altında, korkarım bu olanaksız. | Open Subtitles | وفي ظل هذه الظروف ، أخشى من هذه المستحيلات. |
| Bu şartlar altında, ordu yetkilileri bizden ayrılmamızı istediler. | Open Subtitles | في ظل هذه الظروف ، الجيش قد طلبت منا المغادرة. |
| Onun eşiyle Bu şartlar altında bir adam adına konuşup... İlgilenmek ona iyi gelecektir.. | Open Subtitles | ان تتحدث عن رجل الى زوجته فى مثل هذه الظروف |
| Bence Bu şartlar altında oldukça cömert bir teklif. | Open Subtitles | أنا اعتبر العرض سخي جدا في ظل هذه الظروف |
| Bu şartlar altında sana nasıl, yukarı çıkmanı emredebiliriz. | Open Subtitles | وفي ظل هذه الظروف لا يمكننا أن نأمرك بالصعود إلى هناك |
| Fakat Bu koşullar altında, yapabileceğim bir şey yok. Üzgünüm. | Open Subtitles | لكن فى هذه الظروف , لا يمكننى فعل شئ أسف |
| Bu koşullar altında böyle bir şey hissetmen son derece normal. | Open Subtitles | في ظل هذه الظروف إنه من الطبيعي أن تشعري بهذه الأمور |
| İnsanların Bu koşullar altında çalışmalarını istememelisiniz. | TED | لا يمكنك أن تطلب من الناس العمل في ظل هذه الظروف. |
| bu koşullarda, altın saçı, sesi ve davranışıyla Carlotta Adams, | Open Subtitles | وفى ظل هذه الظروف, قامت شارلوتا ادامز , بشعرها الذهبى, بتقليد صوتها, وطريقة تصرفاتها |
| Bir anne olarak ben onun Bu şartlarda yetişmemesini tercih ederim. | Open Subtitles | انا افضل الا تنمو طفلتى تحت هذه الظروف وهذا حقى كأم |
| O hâlde, bu şartlara en uzun süre dayanıklıık gösterip demokrasiyi böyle öğrenenlerden kim daha iyi olabilir ki? | TED | فمن هو أفضل لنتعلم منهم أكثر من هؤلاء الذين ناضلوا في مقاومة هذه الظروف لفترة زمنية طويلة؟ |
| Ve şunu söyleyerek bitirdik: Uykunun nörobilimini anlamak zihinsel hastalıkların nedenlerinden bazıları hakkında nasıl düşündüğümüzü gösteriyor ve bizi inanılmaz derecede zayıflatan bu koşulları tedavi etmek için bize yeni yollar sağlıyor. | TED | وأختم بالقول بأن فهم علم أعصاب النوم يقوم بإعلام الطريقة التي نفكر بها في بعض أسباب الأمراض العقلية، ويوفر في الواقع طرقا جديدة لنا لعلاج هذه الظروف المنهكة للغاية. |
| Bu durum görevimi etkilemez, değil mi? | Open Subtitles | اتمنى الا تحرمنى هذه الظروف السيئة من مكتبى المتواضع |