| Kellog'un laboratuardaki işlere karışması, Julian ve annem ile ilgili tüm bu karmaşa... | Open Subtitles | تدخل كيلوغ في أمور المختبر و كل هذه الفوضى مع جوليان و أمي |
| Gant bu karmaşayı gördüğü zaman senin yerinde olmak istemem. | Open Subtitles | لم ارد أن يكون انت عندما يرى جانت هذه الفوضى |
| Yani, onu uyutursam, bizi bu karmaşadan kurtarabilir mi? | Open Subtitles | تعنى انه اذا جعلته يحلم أحلامه ستخرجنا من هذه الفوضى |
| kazıkta yakılan ve bütün bu karışıklığı başlatan kişi mi? | Open Subtitles | التي أُحرِقت على المنصة وبدأت كل هذه الفوضى |
| Başka seçeneğim yok. Onu bu pisliğe ben bulaştırdım. Onu kurtarmalıyım. | Open Subtitles | أنا لستُ مخيّر أنا أدخلتها الى هذه الفوضى ويجب أن أخرجها |
| Biz tüm bu karışıklığa karşı olan çözümün bir parçasıyız. | Open Subtitles | نحن.. نحن جزءٌ من الحل في خضمّ كل هذه الفوضى |
| Sen şu pisliği temizle. Ve sen dışarı. | Open Subtitles | انت قم بتظيف هذه الفوضى وانت اخرج من هنا |
| bu karmaşanın içinde, ikinizde de büyük bir olgunluk gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتُ الكثيرَ من النضج فيكما خلال هذه الفوضى العارمة |
| bu karmaşa ve gürültüden uzaklaşıp kendi mağarama çekilmek, kendi... | Open Subtitles | و الإبتعاد عن كل هذه الفوضى والمشاجرة والذهاب إلى كهفي الخاص في هذه الأثناء، ستبدأ المحاكمة |
| Başbakan adına, bu karmaşa için kişisel olarak özür dilerim. | Open Subtitles | باسم الرئيس، أريد ان اعتذر شخصيًا عن هذه الفوضى. |
| bu karmaşayı yazıya dökerken gizli bir vatandaşa ihtiyacım olabilir. | Open Subtitles | قد أحتاج لمُواطن عاديّ لمُساعدتي بكتابة هذه الفوضى اللعينة بالتفصيل. |
| Şimdi dostum, bu karmaşayı çözmek için yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | الأن , يا صديقي أريد مساعدتك لكي أفهم هذه الفوضى |
| bu karmaşadan kurtulabilirsek sıçtığımın işini bırakıyorum. | Open Subtitles | إذا تمكنا من الخروج من هذه الفوضى أنا أتخلى عن كل هذه الفوضى |
| bu karmaşadan geçmektense geri dönmek daha kolay. | Open Subtitles | العوده سوف تكون اسهل من محاولة العبور من خلال هذه الفوضى |
| Sorun şu ki bu karışıklığı düzeltmek için onunla konuşamıyoruz. | Open Subtitles | المشكلـة إننا لا نستطيع أن نكلمه لترتيب هذه الفوضى |
| bu karışıklığı temizleyinceye kadar. Neden çok sinirli olduğunu anlamıyorum. | Open Subtitles | الوقت الذي يتطلبه الأمر لتنظيف هذه الفوضى |
| Benim rehberliğim ve desteğim sizi bu pisliğe bulaştırdı. | Open Subtitles | إنَّ إرشادي و دعمي هما من وضعاكِ في هذه الفوضى المُهلِكة |
| Onu bu karışıklığa ben sokmuş olsam da belki çıkarmanın bir yolunu bulabilirim. | Open Subtitles | لو لم ادخلها في هذه الفوضى ربما كان يمكنني ان اخرجها من الفوضى. |
| Birilerini bulayım da şu pisliği temizlesin. | Open Subtitles | من ألافضل أن أجد شخصاً ينظف هذه الفوضى |
| Eski müdürlerden birkaçı bu karmaşanın seninle aramızdaki kin yüzünden olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | بعض المدراء السابقون يقولون أن هذه الفوضى نتيجة لمشاكل سيئة بيني وبينك. |
| Korkmalısın. Şu dağınıklığa bak. Etrafına bir bak! | Open Subtitles | ينبغي أن تكون خائفاً انظر إلى هذه الفوضى ، انظر حولك |
| bu pisliğin bu gece temizlenmesini istiyorum ve bunun da temizlenmesini. | Open Subtitles | أريد هذه الفوضى مرتب حتى هذه الليلة. وأريد هذا مسح بعيدا. |
| Bazı hayvanlar örneğin deniz kuşları bu karışıklık içerisinde dolanırlar. | TED | بعض الحيوانات مثل الطيور البحرية تقع في فخ هذه الفوضى |
| Bu dağınıklığı toparlayacak diğer düşünceleri bekliyorum yalnızca. | Open Subtitles | أنا فقطْ أنتظر الأفكار الأخرى لتوتير كل هذه الفوضى سوية |
| Ama senin eşin Seema... Lütfen bu karışıklıktan beni çıkar. | Open Subtitles | لكن بوجود سيما و شيلا بالموضوع أرجوك أخرجنى أنا من كل هذه الفوضى |
| Eğer bana ayak uydursaydın bunlar olmazdı. Daha az konuşup daha çok dinleseydin bu karmaşaya düşmezdik. | Open Subtitles | لم يكن ليحدث لو اتبعتني ربما لو تكلمت اقل واستمعت اكثر لم نكن في هذه الفوضى |
| Bütün bu karışıklığın içinde anneni .öperken ona vereceksin. Anladın mı? | Open Subtitles | خلال هذه الفوضى تقبّل والدتك و تمررها لها، هل فهمت؟ |