| bu kiliseyi bitirdikten sonra gidip biraz Yanki öldüreceğim. | Open Subtitles | سوف أخبرك حينما أنتهى من هذه الكنيسة سأذهب وأقتل بعض الشماليين |
| bu kiliseyi bitirdikten sonra gidip biraz Yanki öldüreceğim. | Open Subtitles | سوف أخبرك حينما أنتهى من هذه الكنيسة سأذهب وأقتل بعض الشماليين |
| Galileo'nun zamanından beri Bu kilise, ilerlemenin kesintisiz yürüyüşünü yavaşlatmaya çalışmıştır. | Open Subtitles | فمنذ أيام جاليليو حاولت هذه الكنيسة أن تبطئ من عجلة التقدم |
| Bu binanın her penceresi Bu kilise bu otel bu daireler... | Open Subtitles | من كل نافذة في هذا المبنى من هذه الكنيسة من هذا الفندق |
| Paris sokaklarında yerleşik bulunan, 135 pirinç marka tam da Bu kilisenin içinden geçen dünyanın başlangıç meridyenini gösterir. | Open Subtitles | وُضع في شوارع باريس 135علامة نحاسية تشير إلى أول الإشارات الدينية .. و التي عبرت من هذه الكنيسة .. |
| bu kilisede hepimiz hristiyanız, bu konuda mutabıkız. | Open Subtitles | فى هذه الكنيسة تم تعميدنا كلنا وتم التصديق علينا |
| Eskiden, haftada iki kere bu kiliseye gelirdim. | Open Subtitles | لقد إعتدت أن آتي إلى هذه الكنيسة مرتين أسبوعيا |
| Ben senin ağabeyinim ve seni incitecek bir şeyi asla yapmam, ama isteğimi yerine getirmezsen, arkadaşlarım bu kiliseyi köküne kadar yakarlar. | Open Subtitles | أنا أخوك و لن أفعل أبداً اما يؤذيك أما أصدقائي إن لم تفعل ما طلبت سيحرقون هذه الكنيسة |
| Ben senin kardeşinim ve seni incitecek bir şeyi asla yapmam ama senden istediğimi yapmazsan arkadaşlarım bu kiliseyi yakacaklar. | Open Subtitles | أنا أخوك و لن أفعل أبداً اما يؤذيك أما أصدقائي إن لم تفعل ما طلبت سيحرقون هذه الكنيسة |
| Belki seni kurtarmak için bu kiliseyi kaybetmeliyim. | Open Subtitles | ربما احتاج الى خسارة هذه الكنيسة لانقاذك انت |
| Ne de olsa bu kiliseyi ailemiz inşa etmiş. | Open Subtitles | في نهاية الأمر عائلتنا من بنا هذه الكنيسة |
| bu kiliseyi korumak için sizin gibi birinin gönderdiği için Tanrı'ya şükürler olsun. | Open Subtitles | حمد للرب لأنه أرسل أحد لحماية هذه الكنيسة. |
| Bu bütün cemaat için büyük bir kayıptı, Bu kilise 200 yıllıktı. | Open Subtitles | كان خسارة كبيرة ليس فقط بالنسبة لنا شخصيا، ولكن، حقا، للمجتمع بأكمله. هذه الكنيسة كان يقف حوالي 200 عاما. |
| Çok heyecanlıyım. Peki Bu kilise hangi mezhebe ait? | Open Subtitles | أتطلّع إلى هذا بشدّة، ومن أيّة ملّة هذه الكنيسة الجديدة بالضبط؟ |
| Hava çok rüzgârlı olduğunda Bu kilise eski bir gemi gibi gıcırdar. | Open Subtitles | حين تكون الرياح شديدة فإنّ هذه الكنيسة تصرّ كسفينة قديمة |
| Evet, Bu kilise de adını buradan alıyor. Kutsal Kan Bazilikası. | Open Subtitles | نعم ، ولهذا سميت هذه الكنيسة بكنيسة الدماء المقدسة |
| Yalan söyledim, ama Bu kilisenin bana ve anneme yaptıklarıyla karşılaştırınca bu hiç bir şey. | Open Subtitles | بالتأكيد، لقد كذبت، ولكن هذا لا شيء مقارنة لما فعلته هذه الكنيسة لي ولأمي. |
| La Purga, Bu kilisenin tarihindeki bir kara lekedir. | Open Subtitles | فترة التطهير هي وصمة سوداء في تاريخ هذه الكنيسة. |
| Bu kilisenin önceliklerini belirlemesi gerek. | Open Subtitles | حسناً، على هذه الكنيسة الإعتناء بأولوياتها. |
| Korodan çıktım ama, bu kilisede istediğim kadar kalırım. | Open Subtitles | الكورس، نعم، ولكن سوف أبقى في هذه الكنيسة طالما أريد. أنا أمين الصندوق. |
| Eskiden, haftada iki kere bu kiliseye gelirdim. | Open Subtitles | لقد إعتدت أن آتي إلى هذه الكنيسة مرتين أسبوعيا |
| Düsseldorf'taki şu kiliseyi gördüm hani şu kireçtaşından yapılmış olan, gar kadar büyük! | Open Subtitles | (رأيت هذه الكنيسة في (داسلدورف مصنوعة من الحجر الجيري في حجم محطة القطار |
| Hâlâ barış varken, bu katedrali bitireceğiz. | Open Subtitles | نحن سننهي هذه الكنيسة بينما السلام لايزال قائماً |
| İnançlarıma hiç kimse bu kiliseden geri çevirmeyecek kadar dürüst ve sadık oldum. | Open Subtitles | لقد كنت صادقاً مخلصاً في إيماني بحيث لا يبتعد أحد عن هذه الكنيسة |