| - o kadar uzun bekleyemem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ إنتِظار هذه المدة الطويلة. |
| Soğukta o kadar uzun kalamayız, ve araba bizi ısıtmaya devam etmeyecek. | Open Subtitles | لا يمكن أن نظل في البرد هذه المدة الطويلة وهذه الشاحنة لن تُبقينا دافئين |
| Ya da o kadar uzun zaman önce olmadı. Pekâlâ. Beckett örnek isteyecektir. | Open Subtitles | او يم يكن من هذه المدة الطويلة حسنا , (بيكيت) يود عينات |
| Belki de bu kadar uzun yaşamamın sebebi de budur. | Open Subtitles | وربما حياتي كل هذه المدة الطويلة دليل على ذلك |
| bu kadar uzun süre geçtiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يُمكنني أن أصدق إنّني متوفية منذٌ هذه المدة الطويلة |
| Dürüst olmak gerekirse bu kadar uzun süre sadık kalmasına şaşmıştım. | Open Subtitles | لأكون أمينة .. تفاجأت بأن الأمر قد استغرق منه هذه المدة الطويلة |
| Bana haber vermeden hiç bu kadar uzun gitmemiştiniz. | Open Subtitles | لم يسبق أن أمضيت هذه المدة الطويلة من دون الاتصال بي |
| bu kadar uzun süre birlikte olan bir çift birlikte yaşamak istiyor olmalı. | Open Subtitles | أيّ إثنان يكونا معا هذه المدة الطويلة... يجب أن يعيشا سوية |
| - bu kadar uzun sürdüğü için üzgünüm. | Open Subtitles | -إنني آسف على هذه المدة الطويلة |