| Bu noktada tarihten de kaybolmuş gibi görünüyordu, ben bunu bulana dek. | Open Subtitles | عند هذه النقطه يبدو انه اختفى من التاريخ الى ان وجدت هذه |
| Öyle ki, Bu noktada neden beni aradığını sorabilirsiniz. | TED | وعند هذه النقطه بإمكانكم السؤال ، لماذا تتصل بك أنت بالتحديد ؟ |
| Çünkü, demek istediğim Bu noktada onu koruyabiliriz. | TED | اقصد , وذلك بسبب أننا في هذه النقطه , نستطيع حمايته |
| Bu noktada, seni cinayetle suçluyorum. | Open Subtitles | حتى هذه النقطه استطيع اعتقالك بتهمة القتل |
| Bu noktada, Chihuahua şunu bilecek kadar zeki şaun panic yapmak için mükemmel bir zaman. | Open Subtitles | عند هذه النقطه الشواوا ذكيه كفايه لتعرف ان هنا وقت مناسب للارتعاب |
| Bu noktada göç eden kuş sürülerinin çoğu yolculuklarının daha ancak yarısına gelmiş durumdalar. | Open Subtitles | وعند هذه النقطه ، العديد من اسراب الطيور المهاجره هي بالكاد في منتصف الطريق على طول جنوبا على الرحله |
| Çünkü bu konuda bir şey dediyse sanırım Bu noktada açıklaması zor. | Open Subtitles | إذا قالت شي مناقض لما قالت اعتقد انه بسبب .. هذه النقطه , حسناً |
| Bu noktada, onun hakkında bir şey söyledi bir - takım adam olmak . | Open Subtitles | بخصوص هذه النقطه لقد تحدث عن صفاته الشخصيه المتعاكسه |
| Bu noktada çok eminim. | Open Subtitles | وأنا كنت واضح جدا فى هذه النقطه |
| Bu noktada Dormer, Brooks'la karşılaştı. | Open Subtitles | فى هذه النقطه المخبر دورمر لاقى برووكس |
| Bu noktada umut etmek neredeyse acımasızca geliyor. | Open Subtitles | الأمل يبدو قاسياً عند هذه النقطه |
| Bu noktada oyun biter. | TED | في هذه النقطه ، اللعبة إنتهت . |
| - Fazla mı dramatik? - Bu noktada, benim için değil. | Open Subtitles | - في هذه النقطه , ليس لأجلي - |