"هذه حقيقة" - Translation from Arabic to Turkish

• Bu doğru
• gerçek bu
• Bu gerçek
• bir gerçek
• orası doğru
• Bunun doğru

Bu çocuklar göremiyorlar. Bu doğru.
هؤلاء الأطفال لا يستطيعون الرؤية، هذه حقيقة

Bu doğru, biraz daha para kazandıktan sonra şirket için birini bulup burayı satacaktık.
ماذا ؟ هذه حقيقة ، عرض علينا مبلغا ومازال بالأمكان ان يعودوا

Hayır, Bu doğru mu söyle! Hayır, sen söyle!
لا, لا أنتِ أخبريني هل هذه حقيقة لا, أنت أخبرني

Önce hep erkekler ölür, gerçek bu. şmidi beni evine alır mısın?
الرجل دائماً يموت أولاً, هذه حقيقة اذاً هل تقبل أن أعيش معك؟

Firavun bunun haberini almış -- gerçek bu, internetten baktım.
ثم استفاد فرعون من ذلك هذه حقيقة من الانترنت

Bu gerçek dostum.
كل امرأة على هذا الكوكب؟ هذه حقيقة, يا رجل

Bu bir takma ad değil, adamım.Bunu bir gerçek olduğunu sana söylüyorum.
إنه ليس اسما مستعارا يا رجل ، أؤكد لك أن هذه حقيقة

Bu doğru.Tanrı hazır olana kadar bekler.
هذه حقيقة , ينتظر إلهنا حتى تستعد قلوبنا

Onu çok severdim, Bu doğru ama başına bir taç geçirirse o artık Sezar olmayacak.
لقد كنت شديد الحب له، هذه حقيقة ولكن إن استطاع وضع التاج على رأسه فلن يصبح قيصر كما كان

- Oh, evet. Evet, Bu doğru. - İnkar etmenin anlamı yok.
نعم هذه حقيقة ، لا تستطيع نكرانها

Daha önce de dediğim gibi seni durdurmak için söyleyecek lafım yok, Bu doğru.
قلت من قبل ... أنني لا أملك الحق لمنعك ، هذه حقيقة

Bu doğru kardeşim Marcus,fakat biz senin minicik hakkında konuşmuyoruz.
هذه حقيقة انا لا اتحدث عن الحجم

Bu doğru. Tabii ki yardım edeceğim.
هذه حقيقة, إذن بالطبع سوف أساعدكُم

Bana inanmadığını biliyorum ama Bu doğru.
اعرف انك لا تصدقينني ولكن هذه حقيقة

Etkilemek için söylemedim. gerçek bu.
أنا لم أقل لكي أبهرك هذه حقيقة وهذا كل شيء

Hiçbir zaman israil topraklarında olmadı , tarihi gerçek bu.
لم يأت أبدا الى أرض إسرائيل هذه حقيقة تاريخية

Sana asla yalan söylemem. Bu daireye girdiğimizden beri sana bir yalan bile söylemedim. gerçek bu.
أنا لم اكن لأكذب عليك، لم اكذب عليك منذ ان دخلنا هذه الشقة، هذه حقيقة

Bu olamaz, Bu gerçek olamaz.
لا يمكن أن يحدث هذا، لا يمكن أن تكون هذه حقيقة

Herkesin kusuru vardır. Bu gerçek.
كما تعلمون لا يوجد إمرىء معصوم كما تعلمون هذه حقيقة محتومة

Ben de anlamıyorum. Ama Bu gerçek.
لا افهم ذلك أيضا ولكن هذه حقيقة

Bu artık bir teori değil, komiser, bu bir gerçek.
هذه لم تعد مجرد نظرية بعد الان كابتن هذه حقيقة

Hayatım boyunca çok dikkatsizdim, orası doğru.
حسناً , لقد كنت مهملة و متهورة في حياتي هذه حقيقة

Herkesin başıyla onayladığını görüyorum. çünkü hepimiz Bunun doğru olduğunu biliyoruz.
والجميع يوميء، لاننا نعلم كلنا ان هذه حقيقة.