| İyi bir anlaşma olduğunu düşünüyorum çünkü yeni bir elemanım. | Open Subtitles | أرى بأن هذه صفقة جيدة جداً تعرف لأنني الرجل الجديد في المكتب |
| Korkarım bu avukatlarımın çok rahat olacağı bir anlaşma olmayacak. | Open Subtitles | أخشى بأنّ هذه صفقة ستجعل محاموني منزعجين جدّا منها |
| Bu multimilyon dolarlık bir anlaşma. Ama saygı her iki yönde de işler. | Open Subtitles | هذه صفقة بالملايين،لكن الإحترام يأتي من الطرفين |
| Bu bir anlaşma. Ben de bundan bahsediyorum. | Open Subtitles | حسنا , هذه صفقة هذا ما أتحدث عنه |
| Bu, Sinatra'nın yaptığından bile daha iyi bir anlaşma. | Open Subtitles | هذه صفقة أفضل من مستوي سيناترا |
| Saksı toprakları için çok iyi bir anlaşma olmuş. | Open Subtitles | هذه صفقة جيداً فعلاً في التربة الزراعية |
| Madem o kadar iyi bir anlaşma niye bana geldin? | Open Subtitles | اذا كانت هذه صفقة جيدة لماذا تأتي الي؟ |
| Şirketteki her ortağa 100,000$'a patlayan iyi bir anlaşma. | Open Subtitles | - هذه صفقة موفقة صفقة موفقة يُكلّفُ كُلّ شريك في هذه الشركةِ 100,000$ |
| Ama önerdiğim iyi bir anlaşma bu. | Open Subtitles | ولكن هذه صفقة جيدة التي أقدمها لك، |
| Bayağı iyi bir anlaşma. | TED | هذه صفقة رابحة بدون شك. |
| Bunun iyi bir anlaşma olduğunu düşünen var mı? | TED | هل تعتبر هذه صفقة رابحة؟ |
| Bak bu iyi bir anlaşma. | Open Subtitles | هذه صفقة ممتازة بالنسبة لكما |
| Her ikimiz içinde lanet olası iyi bir anlaşma. | Open Subtitles | هذه صفقة جيدة لكلينا. |
| Bu harika bir anlaşma. | Open Subtitles | هذه صفقة عظيمة جداً |
| - İyi bir anlaşma olmuş. | Open Subtitles | هذه صفقة جدية إذن. |
| Sana müthiş bir anlaşma teklif ediyorum, evlat. | Open Subtitles | هذه صفقة هائلة يا فتى |
| Bu onlar için de iyi bir anlaşma. | Open Subtitles | هذه صفقة جيدة لهم |
| Bu güzel bir anlaşma. | Open Subtitles | هذه صفقة مناسبة |
| Bu iyi bir anlaşma değil mi? | Open Subtitles | الآن، أليست هذه صفقة رائعة |
| Sence de adil bir anlaşma değil mi? | Open Subtitles | ألن تكون هذه صفقة عادلة؟ |