| Rodrigo'nun soyunma odası burası. | Open Subtitles | حسناً، هذه غرفة القياس الخاصة بـ رودريجو. سوف نقوم بقتحامها. |
| Evet, işte yatak odası. Burası. | Open Subtitles | اذا هذه هي غرفة النوم هذه غرفة النوم |
| O bir oda içindi. Bir kanat gerektiğini gördüm. | Open Subtitles | ولكن كانت هذه غرفة قبل أن أعرف بموضوع الجناح الخاص |
| Ama geri kalanlar -- Bu oda gezegenin geleceği hakkında tutkulu olan insanlarla dolu, ama biz bile iklim değişikliğini etkileyen enerji kullanımına aldırış etmeyen insanlarız. | TED | و لكن البقية منا -- هذه غرفة مليئة بالناس الشغوفيين بمستقبل هذا الكوكب و نحن حتى لا نلقي بالاً إلى استخدام الطاقة الذي يقود التغير المناخي |
| Bak! Buradan temiz hava alırız. Burası yatak odamız. | Open Subtitles | انظري, اصلي على بعض الهواء الطلق هنا هذه غرفة نومنا |
| Burası bizim oturma odamız, burası bebek odası, mutfak, yemek odası ve evin diğer kısımları. | TED | هذه غرفة المعيشه خاصتنا، غرفة الطفل، المطبخ، غرفة الطعام و باقي أنحاء المنزل. |
| - Burası, astronotlarımızı uzay boşluğuna hazırlayan... | Open Subtitles | هذه غرفة لإبعاد الخوف الحسي التي تساعد رواد الفضاء للإستعداد |
| Burası da gülümseme odası, öyle mi? | Open Subtitles | هذه غرفة الابتسامات؟ |
| Üzgünüm efendim burası özel bir salon. | Open Subtitles | أنا أسف، سيدى هذه غرفة جلوس خاصة |
| Demek yatak odası burası. | Open Subtitles | إذن هذه غرفة نومها |
| Burası yatak odası. Burası da banyo. | Open Subtitles | هذه غرفة النوم، هذا الحمّام. |
| Yatak odası burası mı? | Open Subtitles | هل هذه غرفة النوم؟ |
| Bu odayı çalışma odam olarak düşündüm. Sadece baba için olan bir oda hani. | Open Subtitles | أعتقد ستكون هذه غرفة الدراسة ، مكان مخصص للأب فقط |
| Ne hoş bir oda, değil mi? | Open Subtitles | أوه، هذه غرفة جميلة، أليست كذلك؟ |
| Şimdi burası da elektrikli bir oda sadece çok fazla elektrik yüklü | Open Subtitles | هذه غرفة كهرباء، ولكن بها كهرباء زائدة. |
| Bu oda harika aslında harika terimi bile bu odaya az gelir. | Open Subtitles | و هذه غرفة رائعة. و "رائعة" تبدو مناسبة لغرفة كهذه. |
| Ama burası oturma odası ve Bu oda kesinlikle benim. | Open Subtitles | لكن هذه غرفة المعيشة وهي بالطبع لي |
| Burası yatak odam. | Open Subtitles | هذه غرفة نومي وهذه حجرة مكتبي |
| Oh, Charlie, Burası yatak odası. | Open Subtitles | شارلي هذه غرفة نوم |
| Burası merkezi kontrol odamız ve bu da kalkan jeneratörü kontrolümüz. | Open Subtitles | هذه غرفة التحكم المركزية وهذه لوحة التحكم بمولد الدرع |
| - Aman Allah'ım. - Burası benim yatak odam. | Open Subtitles | يا إلهي، هذه غرفة نومي، بينما كنتُ نائمة. |
| Üzgünüm efendim burası özel bir salon. | Open Subtitles | أنا أسف، سيدى هذه غرفة جلوس خاصة |
| Burası 250 dolarlık müthiş bir odadır. Nakit mi olacak, kredi kartı mı? | Open Subtitles | .هذه غرفة ممتازة بقيمة 250 دولار هل ستدفع نقدًا أم بالبطاقة؟ |